SANATA İZİN
sanata izin şiir kitabı TebDer

Gecmis Gelecek

GEÇMİŞ GELECEK            “fosile ve ışığa”

 

Neresine bakmalı tarihin

Kahramanlarına, hükümdarlara veya

Taştan, kâğıda yazılanlara

Yakılan kütüphaneler

Kumda saklanmış parşömen

Gömülü süs eşyaları

Arkeolojiyle ilişkileri mutlak.

Tarihle ilgili ilk soru

Ne oldu, nerede oldu, kim yaptı?

İlgimi çekense en çok

Efsanelerde dâhil, sırlarıdır tarihin

İlk dil, ilk kavim

Varsa Adem’in çocuklarına öğrettiği

Peki sekiz yüz bin yıllık insan dişi fosili

Daha geçen ay Filistin de bulunan

Yahudilik tarihi bilinen, yazılan

En çok altı bin yıl

Arkeologlara göre, bilemedin en uzun

Yirmi beş bin yıl.

Peki, öncesini inkar mı edeceğiz

İnkâr edip, kafir mi olacağız?

 

Kuran da haber verir aslında

Benim işim değil ama

Müfessirler incelesin artık korkmadan

Melekler nereden biliyorlardı

“İnsanın kan döküp, zorbalık edeceğini”

Yoksa bildiğimiz insandan önce

İnsanımsılar, insana benzeyenler mi

Tanımışlardı

Bu gün inkar, te’vil kabul etmez

Evrim denen hakikat

Bir teori, kuram veya kanun değil

Bilimin anayasalarındandır artık.

 

Zuhuru beklemeyi kim öğretti Türklere

Türkçe konuşan kavimlere

Şehir kurmayı, tarımı, sır saklamayı

Töre oluşturmayı, anayasa değerinde

Savaşmak zorunda kalırsan

Korkma, korksan da korktuğunu belli etme

Korkarsan eğer yok olursun” diyen

İsa’dan sekiz bin yıl önce

Tufandan da önce

Çamurdan tabletlere yazılanlar

Hindistan kıyılarında Naatan’da

Din adamlarının kutsallaştırıp

Çaputa sarıp, mağaralarda sakladıkları

İsa nereden öğrenmişti

Konfüçyüs ün sözünü

“Sana yapılmasını istemediğini

Başkalarını yapmayı düşünme bile.”

Peki, Muhammedin aynı sözü.

Dışına çıkılması yasaklanan hudut

Çıktım mı yoksa dışarı

Kime yasak, neden yasak

Tarih bu kadar önemli

 

Uygur, Eski Uygur’un damgaları

Altı köşeli yıldız en bilineni, gökler ve yerler

İbrahim, Davut daha yeni

Onlardan beş bin yıl önce

Bu kadar, bunca uzaktan

Hem zaman, hem yer olarak ıraktan

Sonra

Yaklaşalım Tekeli Dağı’na ve etrafına

Hubuyar, ilk Hubuyar

Moğolların katlettiği bilge ve arkadaşları

Ne taşımıştı, ne bırakmıştı, ne gizlemişti?

Bu topraklara, dağlara

Keramet mi, mucize mi? Zuhur inancı, semah felsefesi

Bahsettiği ışık

Sonradan Işık Tarikatı, erkânı – yolu

Hayret değil mi?

İşte sana gizem

Derler ki:

Kaplayan ışık ve duvarları cam gibi

Duvarlarında yazılar bilinmedik

Büyüyüp küçülen bazen renkli

Film gibi gösteriler sessiz

Yeşili bol

Ayakların yere değmediği, değemediği

Yerin olmadığı çünkü

Suyun içindeki balık gibi

Müthiş, inanılmaz, şimdiye kadar tadılmamış

Bir huzur ve mutluluk

Öncesinde buzda kaymak gibi

Paraşütle atlamak gibi

Havaya fırlamak gibi

İçe dolan bir duygu.

Tarihin sonu, sonsuzluk

İki kaşın arasında sıcaklık.

                                           

                                                   03.05.2011

                                                       TOKAT

FaceBook ta paylaş
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol