İlahi Cilve
TweetCANIM BİR ŞEYLER İSTER “Sessizliğe”
Müzik, şarap ve sex yani sevişmeler
Tavana vurması hislerin
Durdurulamaz oluşlar
Acıkma yeniden
Canın bir şeyler istemesi
Çorba çekmesi canın bazen
Bazen ekmek arası soğan
Su
Yalnızlık veya kalabalıklara konuşma
Kalabalığın arasında olma, oturup dinleme
Herkes gibi arzuları da bir birinden farklı
Sağlık, çocuk, araba, sessizlik
Beklemek veya olacağı umulan şeyin
Bir an veya sonsuza değin
Bir de inat, çakılıp kalmalar
Keşfedilmeyi, görülmeyi, gelinmeyi bulmalar
Keman sesine karışan gürültü
Gözde parıltı
Ve yeniden sevişme
Kızma yeniden gürültücüye
Ten teması, koklama nefesini diğerinin
Görmezden gelinemeyen, kaçılamayan varlık
Şirket birleşmeleri. Daha da büyüme
Birilerinin tavsiyesine uyma
Okyanus sahilinde birkaç haftalık tatil
Ayağını kumdan suya sokma
Uzanma sahile, göğe bakma
Isıma, yanma birlikte el ele
Geçmişin kötülükleri uzakta şimdi
Hatırlamazsan, hatırlanmazsa zaten yoklar şimdi
Şaşırtan gülmeler
Dumanı tüten sıcak yemek
Kimsenin bilmediği bir sırrını bir yaşlıyla paylaşmak
Buraya kadar
Bu sahile kadar geldikten sonra
Sohbaharda da olsa
Suya girmemek olur mu hiç?
17.02.2013
TOKAT
“SADE YAZILAR” KİTABINDAN
DOLU DİP “Sorunlu insanlara”
Hayatı zehirleyen sorunlu insanlar
Doludur bu dünyada
Kendi girdaplarına çekip
Batırırlar ne varsa
Dibe, daha dibe, en dibe
Yokluğa, hiçliğe, acıya
17.02.2013
TOKAT
“BU MU DÜNYA” KİTABINDAN
AVUNMA “Keskin jilet kayalara”
Ben de kendimi böyle avuturum
Ot gibi doğup saman gibi yaşamamışım
Görmüşüm önceden, olacakları
Kendi saltanatımı kurup kendimce sürmüşüm
Kaya kovuğunda, ağaç oyuğunda
Özenmişim bazen zengine, güzele
O dağların havası, güzellikleri, çeşitli çiçekleri
Şimdi yine gönlümde
Aynı hep aynı
Hayalini kurup, uykusuna dalmak veya
Çocukluk günlerim
Çok geçtim o sırattan
Ayağını bastığın elinle tuttuğun taş
Sağlam olursa kaymaz
Suların sesini daha nesini
Dalarak birlikte
İşte bu yüzden burasındayım sonsuzca
Senin dediğin
Köprünün diğer ucunda
Ben sana sonsuzluktan bahsediyorum.
21.02.2013
TOKAT
“SEMAHA ŞİİR”
TERKEDİLMELİ ŞEHİR “Yığına”
Terk edin şu yığıntı, sıkıntı, lanetlenmiş şehri
Pılınızı pırtınızı ters yüz etmeden
Ezilip kalmadan altında çıldırmadan
Boğulmadan hatta
Kaybetmeden çocuklarınızı
Dağılın orasına burasına oradan uzak yurdun
Çok biriktirdi çok
Başka çaresi yok
Yaza yakın bahar gibi
Terk edin bu şehri
22.02.2013
TOKAT
“KAYIP KİTAP” KİTABINDAN
ŞERİATİN HAKİKATİ “Katillere”
Ne adamlar bilirim
Adam derken konuşan ağzı, burnu olan
Zekât topluyoruz diye esnaftan zorla
Haraç toplayan
Topladıkları paralarla silah ve mermi satın alan
O silahlarla insanları kurşunlayan
İşte böyledir Allah’ın adaleti
Hükmünü yerine getirir zaten bildirmeden
Hüküm Allah’ındır derken
Görebilirsen
Salkım söğüdün dalını sallayan rüzgâr
Zekat vergidir her devletin kendi hükmünce
Fazla fazla
O zamanlarda ne kanun vardı ne devlet
Şimdi devletten bol ne var
Kanun anlayacağın
İstesen de kurtulamayacağın hüküm
Katillere ihtiyacı olmayan
20.03.2013
TOKAT
“SEMAHA ŞİİR” KİTABINDAN
İLAHİ CİLVE “Bilgisizlere”
Tanımadan
O’nun adına
Konuşan sağdan – soldan, oradan – buradan
Rezil eder seni
Komikten beter olursun
Aklını alır başından
Başını taşlara, duvarlara vurursun
Sen kim O’nun adına konuşmak kim
Ezeli ve ebedi güçten bahsediyorum
Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan
Sen kim O’nun adına konuşmak kim
Zaten düzenini sürekli çevirenden bahsediyorum
Evet, şimdi, hemen şimdi özür dilemeli
Af dilemeli, pişmanlığını bildirmelisin
Perişan eder
Rezil eder
Komikten beter hallere düşersin
Haline güler bütün dünya
Özür dile
Hemen şimdi
20.03.2013
TOKAT
“GÜLÜMSEMELER”