Güncele
TweetKonu/sayı: 2509/684
Duyurular, yeni iletiler, seslendirme istek
Bütünün Başlığı: GEÇMİŞTEN GÜNCELE
İÇİMİZDEKİ “Ateistlere”
Ateist olduğu için özenen tanrıya, *tanrının tanrısı olmaması
Aristoteles’in tanrısı işi bitirdikten sonra çekildi kenara
Nisch’in tanrısı ölmeden önce vardı.
Hayranî makamında değilim henüz *Bektaşi ozan
Tanrısı babasız olduğu için Ona kızan
“Anladım şimdi tüm felaketleri, piç olduğundan.”
Güreşecek kadar Yakup olmadım,
“İsrail” arzum yok zaten.
İbni Teymiyye’nin tahta oturttuğu tanrı,
Maharajalardan birinin içine sığdırdığı altın heykelin
Böcekte hatta yılanda hareket eden
Aslanın dişinde veya timsahın, köpekbalığının
Akbaşlı kartalın boynundaki halka
Şamanın üfleyerek yaydığı duman
Ya yeni doğanın çıkışı, doğumu
Su dolu bir yerden
Ve tabi her sabah, karanlığı aydınlatan güneş
Ve bizdeki nefes, neyin nesi?
Erkan Yazargan
22.09.2012
TOKAT
“SEMAHA ŞİİR” KİTABINDAN
HANGİ MEVLANA “Mollalara”
Siz hangi Mevlana’dan bahsediyorsunuz beyler?
“Ne olursan ol!” diyen veya
Matem günlerinde Ehlibeyti Yezit’e dua ettiren mi?*
Bizim bildiğimiz Mevlana
Mollaları köpek bilirdi.
Bilirdi ve açıkça da söylerdi.
Günlerden bir gün, bir öğrencisi geldi:
“Üstadım, mollalar sizin hakkınızda
Dedikodu ediyorlar yine” dedi.
Mevlana şöyle buyurdu, o gün açıkça:
“İki çeşit köpek vardır
Biri tasmalı, biri tasmasız
İşte bunlara benzer onların durumu
Tasmalı köpeğin sahibi vardır
Sahibine göre havlayıp, kuyruk sallar
Tasmasız olanı sokak itidir
Çöp deşer ve her kavgaya dalar.”
Şimdilerde almış başını gitmiş bir yalan
Koskocaman bir yalan bir duman
Kendilerine benzetmeye çalışır oldular
Madrabaz, sahtekârlar Mevlana’yı da.
*Yalancılar öyle yalanlar uydurmuşlardır ki, hayretler içinde kalmamak mümkün değildir. O yalanlardan bir tanesi de faciadan sonra Hazreti Zeynep Hanımın lanetlenmiş Yezit’e cömert olduğu için dua ettiği yalanıdır. Vurgu yapılan örnek konu, bu dehşet verici yalandır.
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“GÜLÜMSEMELER” KİTABINDAN
İNANCIMIZ “Laftan anlamaza”
Kaç yüz yıldan beridir gece gündüz
Sünni propagandalarınız
Dümdüz etmeye çalıştıysa da
İnancımız derinlerindedir benliğimizin
Hem bizim, hem geleceğimizin.
Sizin peygamberiniz Ebu Süfyan’dır.
Hem kinci, hem yalancı, hem zorba:
Saltanat kayığını suya iten
Masumiyete zehirli hançer indiren
Ve melun soyunu, huyunu sürdüren
Korkması gereken biri varsa o da sensin
Bak! Ben dipdiri, capcanlı buradayım
Doğruları söylüyorum
Sana boyun eğmiyorum
Ve eğmeyeceğim asla
Sen varlık içinde bir yoksun
Hem zorba, hem cahil, hem yoksunsun
Anlaşılacak elbette her şey o gün
İtiraf etsende etmesende
İşte inancım, işte varlığım, işte ben.
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“KAYIP KİTAP” KİTABINDAN
YİTİK HAZİNE “Yitirene”
Durup dururken kin güttüğün adamın
Takılıp ayağı – tökezleyince
Düşmesi yüzünün üstüne
Seni, bu kadar mutlu ettiyse,
“Haberi yoktu senden.”
Bilgisizliğinden, “öyle” sandığından
Anlatılan, düzülen yalanlardan
Düşman edindin kendine durup dururken
Bak şimdi yine evde kalmış
Yine kimsesiz, geleceksiz, çaresiz
Eski halindesin yine
Değişen bir şey yok yani sende
Tökezledi diye
Yok olsaydı da tamamen, fark etmezdi
Hiç olmamış olsaydı da aslında
Aldandığından
Üstüne basacak bir şeyler aradığından
Böylece yükseleceğini sandığından
Çektin ve çekiyorsun, çekeceksin bu çileyi
Bir de dışardan
İkinize birden bakanlardan
Duy olanları:
“Ne kadar eğlenceli,
Ne kadar acı!
Düne kadar komşuydular, dosttular hatta
Bir kilim yüzünden girdiler birbirlerine
Bu arada toplayalım biz hazineyi
Zaten sahip çıkamazdı bu aptallar
İyi oldu. Belalarını buldu her ikisi de
Yiyip bitirdiler birbirlerini.”
Sen de bir adım dışardan bakmayı
Öğrenseydin keşke her şeye
Hem bulur, hem de sahip olurdun o hazineye
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“DIŞARDAN”
YENİ KATILAN “Kalıcı misafire”
Gel ve tut elimden bilmezsin sen buraları
Tariflere uymaz. Çok daha güzel:
Hangi dalın ucunda ne var?
Karakarga ne zaman öter?
Hangi taşın arkasından çıkar bir köpek?
Nereler diken, nereler çamur?
Yormayan en kestirme yollar
Tehlikelere yakalanmadan
Şakacı komşuların şakalarına hatta
Sen bilmezsin buraları
Havası temiz, suyu berrak, insanı saf
Arısından - durusundan her şeyin
Çocuk huylular işte buradalar
Kaldıkları kadar.
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“SADE YAZILAR” KİTABINDAN
HAYK “Tarihteki ilginçliklere”
Oku!
Neler anlatacağım yine
Tarihin gizlerinden
Ömer’in yaktırdığı dünyanın en büyük
Kütüphanesi ve içindekiler sonraki konu.
Bu şiirin konusu: Ermeni Gizleri
Sincar’dan Yafes evladı Nuh’un torunu
Hayk Nahabed – Mezin (Büyük) Hayk,
Milattan önce iki bin iki yüz atmış beşte
Kurucu hükümdarı Ermenilerin
Pakradu’lar Yahudi kökenlidir
Esir edip getirdiği Büyük Dikran’ın.
Eşkan hanedanlarının adı Arsas
Nusaybin merkez.
Büyük Bel ile savaşmıştır Hayk
O da Babil imparatoru
Armenag, Hay’ın oğludur
Büyük ihtimalle isim de buradan gelir
“Harmenia” nın bir başka anlamı “Yüksek Memleket”
Aramis, Amasya, Aram, Gartos, Arpak
Zavan, Van, Sur, Hrant: prenslerinin adıdır, il değil.
Bartev ile Vardabet:
Yunan dilinden ermeni alfabesini
Dolayısıyla yazısını üreten patriktir.
Gregoryan oldukları Rus Çarı’nın iması
Asıl mezhepleri, Lusaveroçagan’dır.
Ormanyan’ı kurtaran kabadayı, Beyaz Levon
Allah’ın Katı ise, Yerortutyun.
Bana göre, barışmalıdır hatta kucaklaşmalıdır
Azerbaycan ile Ermenistan
Hatta bütün düşman devletler, kabileler
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“KAYIP KİTAP” ŞİİR KİTABINDAN
VİLADİMİR “Doğu’ya ve Batı’ya”
“Fransız Devrimi hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Denilince Çin Başbakanı Zhou Lai’e
Bin dokuz yüz elli senesinde
“Bir şey söylemek için henüz erken” demişti.
Tarihe geçmişti böylece
Viladimir, Rusya’nın kurucusu
Alkol ve domuza karşı olduğu için İslam’ı
Kutsal şehirleri Kudüs’ü yitirdikleri için Yahudiliği
Uygun bulmamıştı kendilerine.
Kasvetli Katolik kilisesi de sıkıcıydı.
O yüzden
Festivali andıran Ayasofya törenleri Ortodoksların
Büyülemişti Viladimir’i
Doğu – Batı karşıtlığı, söylemem o ki:
Bizimle alakasız bir tahterevalli
Ortodoks Bizans ile Katolik Roma’nın
Aralarındaki bir kavgadır aslında.
Bizimkisi “b.. yemek”
Üzerimize vazife olmayan kavgaya dalmak
Yine sokakları doldurmak
Yine bağırıp çağırmak boşu boşuna
Roma’nın çocuklarının, varislerinin
Kavgalarından bize ne?
Sen şimdi dersin: “Küfrettiler peygamberimize!”
Tahterevallinin bir ucuna sürekli basılmalı
Diğerinin havalanması için
Yani, her zaman rekabet edecek birileri
Hele böyle güçsüz bir serseri rakip
Bulup sunmak seyircilere
Roma’nın entrikaları değil de ne?
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“KAYIP KİTAP” ŞİİR KİTABINDAN
İSLAMCI AYDIN! “Zifiri karanlığa”
Şöyle kasılarak oturup, ciddi ciddi konuşan
Kaşlarını da çatan hafiften
Ciddiyetini belirtmek için
İslamcı aydınlar takımı!
Kavramları evirip çevirip kendilerince
“Zındık, şuradan girmiş,
Kâfir, toprağı örtenmiş,
Gâvur, Müslüman olmayanmış…”
Sizin Müslümanlığınızdan ne hayır gördük ki?
Cahil başbakan ferman buyurmuş:
“İslamafobi insanlık suçu olsun,*
Antisemitizm nasıl insanlık suçuysa!”
Yahudilere özene özene
Farkınız kalmadı zaten mıymıntılıkta
Alaverelerinizi başkalarına kurun öyleyse
Gümüş yüzük takanlar, dışlanmış bu memlekette
Öyle diyor aydın!
Yine tutuyor başörtüsünün ucundan
Çekiştirmek için kadını hâla, o tarafa
Küreselleşme ve gök çağında
Taşla taharetlenen, sünnet sandığından
Ben de sürekli deney yaparım
Birini gözler, ondan “tümevarırım”
Geçerli bir deney yöntemidir bu.
Ortaçağa dönmek istiyorsa bir toplum inatla
Papazlara bırakmak istiyorsa dizginleri
Yakmayı yeniden katranlayarak istemediklerini
Zincirlenip, hapsedilmeyi
Bunca çabadan sonra.
Bırakıverin dostlar!
Ne halleri varsa görsünler
Siz, uzak durun yeter ki
Devam edin yolunuza takılmadan, sürekli.
*İslamafobi, İslam korkusu demektir. “İslam korkusunun insanlık suçu sayılması” gibi bir öneri kavram kargaşasından başka bir şey değildir. İlkokul çocukları bile bunu bilir.
Erkan Yazargan
23.09.2012
TOKAT
“GÜLÜMSEMELER” KİTABINDAN
RUHSUZ DUVAR “Cesede”
Anlaşıldı. Bu milletin ırgalandığı yok.
Duvar gibi, hani şu beton duvar var ya
Hareketsiz, sessiz, soğuk ve renksiz
Katı yani ruhunu yitirmişçesine
Duyarlılığını kaybetmiş, duymazlıktan gelir.
Uyanıklığını yitirmiş, görmezden gelir.
Hani bir bunağın, tecavüze uğrayan:
“Öyle mi, hiç haberim olmadı,
Yapma yahu!
Gerçekten mi?
Aman canım, boş ver
Sen kendi işine bak!” demesi gibi
Erkan Yazargan
24.09.2012
TOKAT
“GÜLÜMSEMELER” KİTABINDAN
BOŞ DÜKKÂN “Ruhsuzluğa”
Sabahın altısı, kapalı dükkân
Yollar boş, gelip giden yok
Sessizlik
Dükkânın sahibi gelinceye kadar
Kapısını açıp, ışıklarını yakıncaya kadar
Canlandırıncaya kadar
Hareketlendirinceye kadar
Çocukları örneğin mahallenin
Şekerleme almak için
Doluncaya kadar
Üst kattaki ihtiyar kadın
Kavga edinceye kadar, az pişmiş ekmek için
İçecek kamyonu gelinceye kadar
Bomboş, sessiz, ruhsuz bir dükkan
Erkan Yazargan
24.09.2012
TOKAT
“SEMAHA ŞİİR” KİTABINDAN
BİLEK GÜREŞİ “Stajyere”
Köprünün altından daha çok sular akar
Bilgisayar bilmem, adım karışmış
İspatlarsalar kendimi yakarım Taksim’de
Bütün bu belalar İran’ın yüzünden
Ülkemize geldiklerinde ziyaret bile etmiyorlar
Hileli güreş, kilolar uygun değil
O kalleş öldürüldü
Dinimizi, kitabımızı kullanarak esir ettiler bizi
Sırtından vurdular kahraman polisi
Maşallah yeni dizi başlıyormuş anlat bakalım
Kurutulan bitkiler, yöre halkına dağıtılıyormuş
Kesinlikle organik
Çorbalarını yapardık önce, “üşüttüğümüzde”
Sanatkârı da unutmayalım bu arada
Ülkemizin birliğine, beraberliğine
Dokuz muvazzaf asker teslim olup tutuklandılar
Yirmi sene yavrum geçer mi?
Adamlar zaten yetmişinde
Herkes Kenan Bey gibi gamsız değil ki
Yok ağabey! Çıkamaz bunlar
Cezalar ağır ama yapacak bir şey yok
Yemeğime fare zehri koyacaktılar
Tuncay paşa mıydı hangisi
“Yüzümüzü doğuya, Çin’e – İran’a döneriz yoksa”
Sigortaları attı NATO’LU amcaların
Dön de görelim.
Kimse babamla arama girmesin
Siz kuvvet komutanlığının ne olduğunu bilir misiniz?
Kolay mı bir derneği idare etmek?
Hem yurtiçinde hem yurtdışında faaliyet yürüten
Dolduruşa gelen sayın baylar
Kararı duyunca bayılıp düşenler
“İstiklal Marşı” okuyanlar
Yeni yeni polemikler
Film senaryosu ile seminer senaryosu karışır
Kimi avuç ovuşturur
Kimi kahkahayla güler kenardan
Daha çok aşama var
Bu devleti idare eden kim?
On sekiz yaşında bir stajyer
Bende ismi de var.
Erkan Yazargan
24.09.2012
TOKAT
“BU MU DÜNYA” KİTABINDAN
Şiirleri seslendirerek tebder@hotmail.com adresine gönderiniz!
Not: Sponsor çalışmalarımız başlatılmıştır. Amiral sitemiz www.tebder.tr.gg (otuz milyon site arasından sıralama listesine girmeyi başarmıştır.) başta olmak üzere netteki bin sayfamızdan herhangi birisinde işletmenizin, kurumunuzun veya kuruluşunuzun kodunu veya kartvizitini yayınlayabilirsiniz. Her sayfa ücreti süresiz yayınlanmak üzere 50tldir. TebDer
İletişim telefonu: +90 535 063 84 23