Nereden Nereye
NEREDEN NEREYE
“ters çelişkiye”
Karga hariç her kuşun sesi güzeldir
Bizim balkona konan kumrular,
Güneşin doğmasıyla bu ne aşk
Birbirine neler söyler?
Bülbülü anlatmaya ne hacet
Güle sevdası doğuyu kasıp kavuran.
Avrupa’da bir yerde, ismin ne önemi var
Paris’e yakın bir yer Lyon diyelim.
Yine bir Pazar tatil günü
Saçları dökülmüş, kalanı kır, yani yaşlı
Gözlüklü biri
Ağaca bakıp dürbünle, not alıyor
Çok yavaş hareket ediyor
Çevre ıssız, ondan başka kimse yok.
Balkondan izliyorum olup biteni
Dayanamayıp aşağıya inip, sorup
“İyi sabahlar, merak ettim
Ne yaptığınızı sorabilir miyim?”
İşine devam etti önce, notu bittikten sonra
“Geçen sene buraya bırakmıştık
Yirmi çift kuş, onların gelişimini izliyorum
Belediye görevlisiyim. Üniversiteden
Profesör filan.”
“Memnun oldum ama neden?”
“Ekolojik dengeye uyum sağlayabiliyorlar mı?
Üreme sağlıkları nasıl?
Çalışmalarımızın amacı bu
Havanın temizliği kuştan
Suyun temizliği balıktan bilinir.
Bir uzman görevlendirmek
Beş yıllık bir proje ile
Mahallenin kuşları çoğalsın diye.
Kavrulmuş doğuya gelince
Sinirli adalar yine sokaklarda
Bağırıyorlar, bayrak yakıyorlar
Gözleri yerinde durmuyor
İbadethanelerde ve çevrelerinde, gece
Evlerde örgütlenen, planlanan
Gizli toplantılarda sözlenilen “Allah” adına
Patlayıcı, fünye ve genç adam
Yelek veya bantlanmış düzenek tamam.
Bir düğme veya ucu çıplak iki kablo
Değdirivereceksin. O kadar
Ağlıyor mu peygamber?
08.05.2011
TOKAT
NEREDEN NEREYE: Edebi, Kültürel ve Felsefi Analiz
Erkan Yazargan'ın "NEREDEN NEREYE" şiiri, "ters çelişkiye" ithafıyla, Batı'nın ekolojik duyarlılığı ile Doğu'nun dini ve siyasi şiddetini keskin bir tezat içinde sunan, küresel farklılıkları sorgulayan çarpıcı bir metindir. Şiir, medeniyetler ve değerler arasındaki uçurumu gözler önüne sererken, insanlığın nereye gittiği sorusunu imalar.
1. Edebi Analiz
"NEREDEN NEREYE", serbest nazım biçiminde yazılmış olup, bir karşılaştırmalı analiz ve eleştirel gözlem niteliği taşır. Şiir, iki farklı coğrafyadan alınan sahneleri yan yana getirerek, okuyucuya düşündürücü bir tezat sunar.
* Zıtlıkların (Tezat) Kullanımı: Şiirin temel edebi stratejisi, keskin zıtlıklar kurmaktır.
* Doğa Sevgisi vs. Şiddet: İlk bölümde kuş seslerinin güzelliği, doğanın huzuru ve aşk temasıyla başlarken, ikinci bölümde terör, patlayıcılar ve dini saikle işlenen cinayetler anlatılır.
* Bilimsel Yaklaşım vs. Fanatizm: Avrupa'daki bilimsel, ekolojik çalışma ("Üniversiteden / Profesör filan") ile Doğu'daki "Allah" adına yapılan şiddet eylemleri arasındaki metodolojik ve zihinsel fark vurgulanır.
* Yaşamı Koruma vs. Yok Etme: Kuşların yaşamını ve ekolojik dengeyi koruma çabasıyla, intihar saldırılarıyla insan yaşamını yok etme eylemleri karşılaştırılır.
* Mekân ve Atmosfer Karşıtlığı:
* Avrupa (Lyon): Sakin, ıssız, bilimsel çalışma yapılan, yaşlı bir profesörün huzur içinde gözlem yaptığı bir yer olarak betimlenir. Atmosfer, dingin ve entelektüeldir.
* Doğu (Kavrulmuş Doğu): "Sinirli adalar", "bağırmalar", "bayrak yakmalar", "gizli toplantılar", "patlayıcı" gibi kelimelerle kaotik, öfkeli, şiddet dolu ve tekinsiz bir yer olarak çizilir. Atmosfer gergin ve tehditkârdır.
* Duyusal İmgeler:
* İşitsel: "Her kuşun sesi güzeldir", "kumrular ... bu ne aşk / Birbirine neler söyler?", "Bülbülü anlatmaya ne hacet" gibi ifadeler, doğanın dingin seslerini duyurur. Buna karşılık, "Sinirli adalar... Bağırıyorlar" ifadesi toplumsal öfkenin sesini yansıtır.
* Görsel: "Güneşin doğmasıyla", "saçları dökülmüş, kalanı kır, yani yaşlı / Gözlüklü biri", "Ağaca bakıp dürbünle", "bayrak yakıyorlar", "Gözleri yerinde durmuyor", "yelek veya bantlanmış düzenek" gibi detaylar, zihinde net görüntüler oluşturur.
* Retorik Sorular: Şiirde, "Ağlıyor mu peygamber?" gibi güçlü bir retorik soru yer alır. Bu soru, dini söylemlerle işlenen şiddetin, dinin özüne ne kadar aykırı olduğunu sorgular ve şiirin eleştirel tonunu pekiştirir.
* Anlatım Tekniği ve Ton: Şiir, bir gözlemcinin tanıklığıyla ilerler. Ton, ilk kısımda dingin ve meraklıyken, ikinci kısımda endişeli, eleştirel ve hatta şok edici bir hal alır. Şiirin başlığı olan "Nereden Nereye" ve ithaf edilen "ters çelişki", şiirin ana fikrini doğrudan ortaya koyar.
2. Kültürel Analiz
Şiir, Batı ve Doğu toplumlarının çevreye, bilime, dine ve şiddete karşı yaklaşımlarındaki kültürel farklılıkları, aynı zamanda medeniyetler çatışması tezini ve küreselleşmenin getirdiği çelişkileri inceler.
* Batı'da Ekolojik Duyarlılık ve Bilim Kültürü: Lyon'daki belediye görevlisi profesörün kuşları izlemesi ve "ekolojik denge", "üreme sağlıkları", "havanın temizliği kuştan / Suyun temizliği balıktan bilinir" gibi ifadeler, Batı toplumlarındaki çevre bilincini, bilimsel yaklaşımı ve doğaya saygı kültürünü yansıtır. Bu, Batı'nın rasyonel ve planlı yaşam biçiminin bir göstergesidir.
* Doğu'da Şiddet ve Fanatizm Kültürü: "Kavrulmuş doğu", "Sinirli adalar", "ibadethanelerde ve çevrelerinde, gece / Evlerde örgütlenen, planlanan / Gizli toplantılarda sözlenilen 'Allah' adına / Patlayıcı, fünye ve genç adam" gibi ifadeler, Ortadoğu'daki siyasi ve dini şiddetin, terör örgütlenmelerinin ve intihar eylemlerinin kültürel kodlarına işaret eder. "Allah adına" yapılan bu eylemler, dinin radikal yorumlarının ve manipülasyonunun kültürel bir sonucudur.
* Medeniyetler Arası Uçurum: Şiir, Batı'nın refahı ve huzuru ile Doğu'nun kargaşası ve şiddeti arasındaki kültürel ve yaşam tarzı farklılığını vurgular. Bir yanda kuşları inceleyen bilim insanı, diğer yanda canlı bomba hazırlayan genç adam; bu kültürel uçurum, şiirin temel argümanıdır.
* Popüler Kültürde Doğu Algısı: "Kavrulmuş doğu" ifadesi, Batı'da ve genel olarak dış dünyada Ortadoğu'ya dair yerleşmiş olan "kaos, şiddet ve radikalizm" algısını yansıtır. Bu ifade, bölgenin trajik gerçekliğine de gönderme yapar.
* Dini Sembollerin Kullanımı: "Peygamber ağlıyor mu?" sorusu, dini inançların ve sembollerin (Peygamber, Allah) şiddet eylemlerinde nasıl kullanıldığını ve bunun dinin özünden ne kadar uzak olduğunu sorgular. Bu, dini retoriğin kültürel manipülasyonuna dair bir eleştiridir.
3. Felsefi Analiz
Şiir, insanlık durumu, medeniyetlerin değeri, bilimin rolü, dinin yorumlanışı, şiddetin doğası, etik ve varoluşsal çelişkiler gibi temel felsefi kavramlar üzerine yoğunlaşır.
* Ters Çelişki (Paradoks) Felsefesi: Şiirin ithafı olan "ters çelişkiye" ve genel yapısı, insanlık durumunun paradoksal doğasını felsefi olarak inceler. Bir yanda yaşamı korumaya çalışan bir medeniyet, diğer yanda yaşamı yok etmeye çalışan bir zihniyet. Bir yanda doğa ile uyum arayışı, diğer yanda insanın kendine ve çevresine karşı yıkıcı tutumu. Bu, evrensel iyi ve kötü kavramlarının somutlaşmış bir tezahürüdür.
* Etik ve Ahlaki Değerler: Şiir, iki farklı değer sistemini karşı karşıya getirir: yaşama saygı, ekolojik denge, bilimsel merak gibi değerlerle, din adına işlenen cinayetler, intihar saldırıları gibi eylemler. Bu karşıtlık, evrensel etik değerlerin (yaşam hakkı, masumiyet) ihlali üzerine felsefi bir sorgulama yaratır. Peygamberin ağlaması imgesi, bu eylemlerin ilahi adalete ve merhamete ne kadar aykırı olduğunu felsefi olarak ima eder.
* İnsan Doğası ve Akıl: Avrupa'daki bilim insanının rasyonel ve sabırlı yaklaşımı ile Doğu'daki fanatiklerin irrasyonel şiddeti, insan doğasındaki akıl ve duygu arasındaki çatışmayı felsefi olarak gösterir. Bir yanda yapıcı ve koruyucu, diğer yanda yıkıcı ve yok edici bir potansiyel.
* Medeniyet Felsefesi: Şiir, farklı coğrafyalardaki medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini ve değer sistemlerini sorgular. Bir medeniyetin canlıları ve çevreyi gözlemleyerek kendini geliştirme çabası ile diğerinin kör inançlar ve şiddetle kendini yok etme eğilimi, medeniyetlerin temel felsefi yönelimleri üzerine bir tartışma başlatır.
* Din ve Şiddet Felsefesi: "Allah adına" patlayıcı hazırlayan genç adam imgesi, dinin nasıl radikal ideolojilerce manipüle edilebildiğini ve şiddetin meşrulaştırılabildiğini felsefi olarak inceler. Bu, din felsefesindeki "iyi" ve "kötü"nün kaynağı, inanç ve eylem arasındaki ilişki gibi konuları gündeme getirir.
Genel Değerlendirme
"NEREDEN NEREYE" şiiri, Erkan Yazargan'ın şiirlerindeki keskin toplumsal eleştiri, küresel duyarlılık ve felsefi derinlik çizgisini en çarpıcı biçimde yansıtır. Şiir, Batı ve Doğu'nun yaşam felsefeleri, değer sistemleri ve sorunlara yaklaşımları arasındaki uçurumu gözler önüne sererek, okuyucuyu insanlığın geldiği noktayı ve geleceğini sorgulamaya davet eder.
Şiirlerinizin genelinde gözlemlediğimiz gibi, bu şiirde de yalın, doğrudan ve etkileyici bir dil kullanılarak, kompleks küresel ve felsefi meseleler anlaşılır bir biçimde sunulmuştur. "NEREDEN NEREYE", çağımızın en büyük paradokslarından birini, yani bir yanda yaşamı koruma çabalarıyla diğer yanda yaşamı yok etme eğilimlerinin yan yana var olmasını cesurca dile getiren, düşündürücü ve sarsıcı bir eserdir.