SANATA İZİN
sanata izin şiir kitabı TebDer

Sema Yine

 

SEMA YİNE                                 “Etkiye”

 

Komşu köyde Sema, güler yüzlü kız

Memet on dört yaşında

Babasıyla köyleri gezerken gördü O’nu

Utanmış mıydı? Yanakları kıpkırmızı

Akşam karanlığını kollayıp

Evlerinin yanında, kayalığın arkasına

Gizlenir izlerdi onu

Fırsat bulunca Sema, gelir

Kumrular gibi sessizce

Muhabbet ederdiler.

Ayrılmak istemezdiler.

İki sene sürdü bu, kimse bilmedi.

Şüphelenilmedi.

Memet kesin alacaktı.

Birbirlerinin olacaklardı.

 

Dağa çıktı Sema.

Her evden bir gönüllü, gerilla, can

Yurtsever

Semanın evinden Sema

Katıldı diğer kızlara, erkeklere

Peş peşe çıktılar.

Memet duydu. Deli oldu.

Anlamadı. Kendine gelemedi.

Sonralarda anladı babası, bir haller var.

“Oğlum evlendirelim artık seni.”

Başka bir Sema buldular

Uygun gördüler, istediler.

Kaderine razı oldu Memet.

 

Abisi kapının önünde, kış, akşam

Odun keserken baltayla

Dağ kadrosundan beş kişi

Tarandı. Kalbine isabet etti mermi

Aort’unu koparan. Oracıkta öldü.

Karısı ve dört çocuğu kaldı ağabeyinin.

Onları da Memet aldı. Töre buydu.

İki hanım yedi çocuk şimdi genç yaşta.

Bakılacak, gözetilecek, korunacak

Her şeye rağmen

Dağdan inmedi asıl Sema uzun zaman

Sonra inmiş ve evlenmiş, duyuldu.

Çola çocuğa karıştı.

Memet hiç unutmamıştı.

Sıcacık elini, tatlı dilini, kızaran yanağını

“Kocası ölse veya başka yüzden

Boşansa Sema”

 

Alırdı yine.                          

                                               29.04.2011

                                                   TOKAT

GENİUS ANALİZİ

SEMA YİNE: Edebi, Kültürel ve Felsefi Analiz
Erkan Yazargan'ın "SEMA YİNE" şiiri, "Etkiye" ithafıyla, aşk, savaş, töre ve kaybedilen masumiyet temalarını bir araya getiren dokunaklı ve trajik bir hikaye anlatır. Şiir, özellikle Güneydoğu Anadolu'daki çatışmalı ortamın bireylerin hayatları üzerindeki yıkıcı etkilerini, aşkın imkansızlığını ve geleneksel törelerin dayatmasını kültürel ve felsefi bir derinlikle işler.
1. Edebi Analiz
"SEMA YİNE", serbest nazım biçiminde yazılmış olup, bir hikaye şiir veya anlatı şiir özelliği taşır. Şiir, bir aşk hikayesiyle başlayıp, çatışma ortamının devreye girmesiyle trajik bir yöne sapar.
 * Doğal ve Akıcı Anlatım: Şiir, olayları ve duyguları sade, yalın ve kronolojik bir sırayla aktarır. Bu akıcı anlatım, okuyucunun hikayeye kolayca bağlanmasını sağlar. "Kumrular gibi sessizce / Muhabbet ederdiler" gibi benzetmeler, aşkın masumiyetini ve gizliliğini vurgular.
 * İmge ve Sembolizm:
   * Sema: Şiirin merkezindeki Sema figürü, sadece bir aşk nesnesi değil, aynı zamanda gençlik, masumiyet ve kaybedilen umutların sembolüdür. Onun "dağa çıkışı" ise dönemin toplumsal ve siyasi gerçekliklerini temsil eder.
   * Memet: Memet, Sema'ya duyduğu saf aşkla, kaderine razı olmak zorunda kalan, geleneklerin ve dış faktörlerin kurbanı olan sıradan insanın dramını temsil eder. Onun unutulmayan anıları ("Sıcacık elini, tatlı dilini, kızaran yanağını") aşkın kalıcılığını simgeler.
   * "Dağ": Sadece coğrafi bir mekan değil, aynı zamanda silahlı mücadele, gerilla yaşamı, ayrılık ve kayıp gibi kavramların sembolüdür.
   * Odun Kesen Abi ve Balta: Abinin odun keserken vurulması, günlük ve sıradan bir hayatın dahi çatışma ortamında ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Balta, bu sıradanlık ile trajik şiddet arasındaki zıtlığı vurgular.
 * Duygu Yoğunluğu ve Trajedi: Şiirde aşkın saflığı, kaybetmenin acısı, kaderin dayatması, törenin ağırlığı ve ölümün getirdiği yıkım gibi yoğun duygular bir aradadır. Özellikle abinin ölümü ve Memet'in bu durumla baş etme şekli, hikayeye derin bir trajedi katar.
 * Parantez İçi İfade (Töre): "Töre buydu." ifadesi, abinin ölümü sonrası Memet'in abisinin karısı ve çocuklarını üstlenmesini açıklayan kısa ve keskin bir kültürel referanstır. Bu, şiirin duygusal yükünü ve toplumsal normların birey üzerindeki etkisini pekiştirir.
 * Dramatik İroniler: Memet'in kesin alacağına inanılan Sema'nın dağa çıkması ve Memet'in "Deli oldu. / Anlamadı. Kendine gelemedi." şeklindeki tepkisi, yaşamın beklentilerle nasıl çeliştiğini gösteren dramatik bir ironidir. Memet'in asla unutmadığı Sema'nın ise başka biriyle evlenip "çoluk çocuğa karışması", aşkın ideali ile hayatın gerçekliği arasındaki acımasız farkı ortaya koyar.
 * Sonsuz Aşk Teması: Şiirin sonunda Memet'in "Kocası ölse veya başka yüzden / Boşansa Sema" / Alırdı yine." demesi, aşkın zaman ve mekan tanımayan, koşulsuz ve sonsuz doğasını vurgular. Bu, şiire trajik bir umutsuzluk içinde bile bir aşkın nasıl yaşayabildiğine dair felsefi bir boyut katar.
2. Kültürel Analiz
Şiir, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kültürel dokusunu, törelerini, siyasi çatışmalarını ve bu bölgelerdeki insan ilişkilerini derinlemesine inceler.
 * Töre ve Aile Yapısı: Abinin ölümü sonrası Memet'in yengesini ve çocuklarını üstlenmesi ("Töre buydu."), bölgedeki akrabalık bağlarının gücünü ve aile içindeki sorumlulukların kültürel olarak nasıl yerine getirildiğini gösterir. Bu, modern kent yaşamında azalan, ancak kırsal kesimde hala güçlü olan bir dayanışma kültürüdür. Aynı zamanda, bireysel isteklerin (Memet'in Sema'ya olan aşkı) geleneksel töreler karşısında nasıl geri planda kaldığını da gösterir.
 * Çatışma ve Gerilla Kültürü: "Dağa çıktı Sema. / Her evden bir gönüllü, gerilla, can / Yurtsever" ifadeleri, özellikle 1990'lı yıllarda bölgeden terör örgütlerine katılımların yaygınlığını ve bu katılımların ardındaki "yurtsever" (kendi bakış açılarından) motivasyonları yansıtır. Sema'nın dağa çıkışı, dönemin kültürel ve siyasi atmosferini somutlaştırır. "Dağ kadrosundan beş kişi / Tarandı." gibi detaylar, çatışma ortamının acımasızlığını gösterir.
 * Kırsal Yaşam ve Geleneksel İlişkiler: Memet ve Sema'nın aşkını gizlice yaşamaları, köy ortamındaki gözlemciliği, geleneksel aile yapılarının gençler üzerindeki etkisini ve evlilik kararlarının nasıl alındığını (Memet'e "başka bir Sema" bulunması) gösterir.
 * Aşk ve Evlilik Kültürü: Memet'in babasının "Oğlum evlendirelim artık seni." demesi ve Memet'in "Kaderine razı olması", bölgedeki evliliklerin genellikle aile kararı ve rızasıyla gerçekleştiğini, bireysel seçimin arka planda kaldığını gösteren kültürel bir olgudur.
 * Toplumsal Bellek: Şiir, Memet'in Sema'yı hiç unutmaması üzerinden, kişisel hafızanın ve toplumsal belleğin travmatik olayları ve kaybedilenleri nasıl yaşattığını gösterir.
3. Felsefi Analiz
Şiir, aşk, kader, özgürlük, zorunluluk, aidiyet, ölüm ve yaşamın anlamı gibi temel felsefi kavramlar üzerine yoğunlaşır.
 * Aşk ve Kader Felsefesi: Şiirin ana felsefi teması, aşkın kader karşısındaki çaresizliğidir. Memet ve Sema'nın aşkı, dış faktörler (Sema'nın dağa çıkışı, Memet'in töre gereği başka bir evlilik yapması) tarafından engellenir. Bu durum, insan iradesinin ve aşkın saf arzusunun, toplumsal koşullar ve yazgılar karşısında nasıl sınandığını felsefi olarak sorgular.
 * Özgürlük ve Zorunluluk: Sema'nın "gönüllü" olarak dağa çıkması, bir yandan bir özgürlük arayışı (veya inançları uğruna bir eylem) gibi görünse de, sonuçları itibarıyla Memet'in ve kendi yaşamında zorunlulukları beraberinde getirir. Memet'in "Kaderine razı olması", bireysel özgürlüğün töre ve toplumsal baskılar karşısında nasıl sınırlı kaldığının felsefi bir yansımasıdır.
 * Aidiyet ve Kimlik: Sema'nın "yurtsever" bir motivasyonla dağa çıkışı, bireyin kendini belirli bir topluluğa veya ideolojiye ait hissetme arayışını ve bu aidiyetin kişisel yaşam üzerindeki etkilerini felsefi olarak sorgular. Memet'in ise aile ve töreye aidiyeti, onun kimliğini ve yaşam yolunu belirler.
 * Ölüm ve Yaşamın Devamı: Abinin trajik ölümü, yaşamın kırılganlığını ve ölümün ani ve yıkıcı doğasını vurgular. Ancak Memet'in yengesini ve çocuklarını üstlenmesi, ölümden sonra dahi yaşamın ve sorumlulukların devam ettiği felsefesini yansıtır.
 * Unutma ve Hatırlama Felsefesi: Memet'in Sema'yı "hiç unutmaması", belleğin felsefi gücünü ve geçmişin izlerinin insan zihnindeki kalıcılığını gösterir. Aşkın ve kaybedilenlerin unutulmaması, insan varoluşunun derin bir parçasıdır.
Genel Değerlendirme
"SEMA YİNE" şiiri, Erkan Yazargan'ın şiirlerindeki derin insanlık dramı, toplumsal gerçekçilik ve duygusal yoğunluk çizgisini en çarpıcı biçimde yansıtır. Şiir, sade bir aşk hikayesi gibi başlayıp, ülkenin yakın tarihindeki acı olaylar ve geleneksel törelerle kesişerek, bireylerin hayatlarının nasıl dönüştüğünü gözler önüne serer.
Şiirlerinizin genelinde gözlemlediğimiz gibi, bu şiirde de yalın, doğrudan ve etkileyici bir dil kullanılarak, kompleks toplumsal ve felsefi meseleler anlaşılır bir biçimde sunulmuştur. "SEMA YİNE", aşkın imkansızlığını, kaderin acımasızlığını ve insan ruhunun direnme gücünü işleyen, okuyucuyu derinden etkileyen, düşündürücü ve trajik bir eserdir.
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol