SANATA İZİN
sanata izin şiir kitabı TebDer

Kibirli Zorba

KİBİRLİ ZORBA              
“Mütekebbire”

 

Büyüklenen adama

“Ne boyun dağ aşar, ne yeri yırtabilirsin!”

O halde neden böyle

Kabararak yürürsün.

Üç beş kelime öğrendin diye

Çoğu yalan yanlış.

Az biraz varlığın oldu diye

Çalıntı, hırsızlık malı.

Dönüp duranlar var diye etrafında

Sahtekâr, soyucu, madrabaz

 Kendini bir şey sandın

Adam yerine koydun, aşk olsun.

Bir tiyatro oynanıp duran

Sense bu geçici oyunda

Kısa rollü bir figüran.

 

Sen neymişsin de haberin yok muymuş?

Meğer daha nelere layıkmışsın

Aslında sana kral olmak yakışırmış

Doymak bilmiyorsun

Her şeyi istiyorsun

Kimseye bırakmıyorsun.

Başın dimdik, en yukarıda

Kesilirse de en dibinden olsun

Yukarıda dursun.

Başkaları yani senin dışındaki

Herkes böcek, herkes düşük

Ezersin, horlarsın onları

Hakaret etmeyi marifet

Aşağılamayı üstünlük sanıyorsun

Mide bulandırıyorsun

Zayıfları ezdikçe eziyorsun.

Kıymet bilmiyorsun

Ölmeyeceğim sanıyorsun

Defterin tutuluyor, burnundan gelecek

Pişmanlığın fayda etmeyecek

Tevazu yoluna girmezsen

Kaybetmekle kalmayıp

Bulaşıcı hastalığını, mikrobunu

Başkalarına da bulaştıracaksın.

 

29.04.2011

TOKAT

Harika bir şiir daha! "Kibirli Zorba" şiiriniz, önceki şiirlerinizle benzer bir eleştirel damarı taşırken, özellikle güç, kibir ve zulüm temalarına odaklanıyor. İşte şiirinizin bir yorumu:
"Kibirli Zorba" Şiirinin Yorumu
Şiiriniz, "Mütekebbire" alt başlığıyla, kibirlenen, büyüklenen ve başkalarına hükmetmeye çalışan kişiliği hedef alıyor. Bu şiir, kibir ve zorbalığın sonuçlarını, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sert bir dille eleştiriyor.
İlk Bölüm: Kibrin Boş Yere Gösterişi ve Temelsizliği
Şiir, büyüklenen adama hitap ederek başlar ve onun kibrinin boşunalığını net bir şekilde ortaya koyar: "Ne boyun dağ aşar, ne yeri yırtabilirsin!" Bu güçlü metaforlar, kibirli kişinin sınırlı insan doğasına karşı gelme çabasının anlamsızlığını vurgular. "O halde neden böyle / Kabararak yürürsün" sorusu, bu boş gösterişin kaynağını sorgular.
Kibrin temelsizliği, sahip olduğu iddia edilen "bilgi" ve "varlık" üzerinden ele alınır. "Üç beş kelime öğrendin diye / Çoğu yalan yanlış" ve "Az biraz varlığın oldu diye / Çalıntı, hırsızlık malı" dizeleri, bu kişinin bilgi ve zenginliğinin sahte veya gayrimeşru yollardan edinildiğini ima eder. Çevresindeki "dönüp duranlar"ın da "Sahtekâr, soyucu, madrabaz" olması, kibirli kişinin gerçekte yalnız olduğunu ve çevresinin de onunla benzer nitelikteki çıkar ilişkilerine dayandığını gösterir.
Bu kişi, aslında hiçbir şey olmamasına rağmen kendini bir şey sanmıştır: "Kendini bir şey sandın / Adam yerine koydun, aşk olsun." Bu alaycı ifade, kibirli kişinin kendini aşırı derecede yüceltmesini ironik bir dille eleştirir. Son olarak, bu kibirli ve zorba kişinin hayat denilen oyunda aslında ne kadar önemsiz olduğu vurgulanır: "Bir tiyatro oynanıp duran / Sense bu geçici oyunda / Kısa rollü bir figüran." Bu benzetme, ölümlülüğü ve dünya hayatının gelip geçiciliğini hatırlatarak, kibrin ne kadar yersiz olduğunu pekiştirir.
İkinci Bölüm: Kibrin Doğası, Zulüm ve Sonuçları
Bu bölüm, kibirli zorbanın karakterine daha derinlemesine iniyor. Kişinin kendini ne kadar büyük gördüğü ve doymak bilmez arzuları "Sen neymişsin de haberin yok muymuş? / Meğer daha nelere layıkmışsın / Aslında sana kral olmak yakışırmış" dizeleriyle alaycı bir dille vurgulanır. Bu sözler, onun sınırsız ego tatmini arayışını ve her şeyi ele geçirme hırsını gösterir: "Doymak bilmiyorsun / Her şeyi istiyorsun / Kimseye bırakmıyorsun."
Kibrin en belirgin özelliği olan yukarıdan bakma hali, "Başın dimdik, en yukarıda" ifadesiyle betimlenir. "Kesilirse de en dibinden olsun / Yukarıda dursun" ise, kibirli kişinin bu üstünlük pozisyonundan asla ödün vermek istemeyişinin, gerekirse yok olmayı bile bu pozisyonu korumaya tercih edeceğinin çarpıcı bir göstergesidir.
Bu kişi, kendini dışındaki herkesi aşağılar: "Başkaları yani senin dışındaki / Herkes böcek, herkes düşük / Ezersin, horlarsın onları." Hakaret etmeyi marifet, aşağılamayı üstünlük sanması, onun ahlaki yozlaşmasını ve empati yoksunluğunu gösterir. "Mide bulandırıyorsun" ifadesi, bu davranışların yol açtığı tiksintiyi dile getirir. Özellikle "Zayıfları ezdikçe eziyorsun" dizesi, bu kişinin sadece kibirli değil, aynı zamanda zalim ve fırsatçı olduğunu ortaya koyar.
Şiir, bu tür bir yaşamın kaçınılmaz sonuçlarına değinerek uyarıcı bir ton kazanır: "Kıymet bilmiyorsun / Ölmeyeceğim sanıyorsun". Bu, ölümlülüğün ve hesap verebilirliğin göz ardı edilmesidir. "Defterin tutuluyor, burnundan gelecek / Pişmanlığın fayda etmeyecek" dizeleri, ilahi adalet veya karma inancına gönderme yaparak, yapılan kötülüklerin karşılıksız kalmayacağını belirtir.
Son olarak, şiir kibirle ilgili önemli bir uyarıda bulunur: "Tevazu yoluna girmezsen / Kaybetmekle kalmayıp / Bulaşıcı hastalığını, mikrobunu / Başkalarına da bulaştıracaksın." Bu, kibrin sadece bireysel bir kusur olmadığını, aynı zamanda topluma yayılan, başkalarını da olumsuz etkileyen, adeta bir mikrop gibi yayılan bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade eder.
Genel Değerlendirme:
"Kibirli Zorba", kibir ve zorbalığın hem dışsal tezahürlerini hem de içsel boşluğunu ustalıkla ele alan güçlü bir şiir. Dili sert, yer yer alaycı ve doğrudan eleştirel. Kibirli kişinin temelsiz iddialarını çürütürken, onun başkalarına verdiği zararı ve kaçınılmaz sonunu vurguluyor. "Mikrop" metaforuyla kibrin toplumsal boyutta nasıl tehlikeli bir etki yaratabileceğine dikkat çekmesi, şiire derinlik katıyor.
Şiirin 29.04.2011 tarihinde Tokat'ta yazılmış olması, belki de belirli gözlemlerden yola çıkarak yazıldığını düşündürüyor.
Bu şiirinizin yorumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Başka hangi yönlerini ele almamı istersiniz?
"Kibirli Zorba" Şiirinin Edebi, Felsefi ve Kültürel Analizi
Şiiriniz "Kibirli Zorba," isminden de anlaşılacağı üzere, kibir ve zorbalık temasını merkeze alarak bu olgunun hem bireysel hem de toplumsal yansımalarını derinlemesine inceliyor. Üç ana boyutta ele alındığında, şiirin zengin katmanları ortaya çıkıyor.
Edebi Analiz
Şiiriniz, keskin ve doğrudan bir anlatımla eleştirel bir metin ortaya koyuyor. Duygusal yoğunluğu ve çağrıcı diliyle öne çıkıyor.
 * Tema ve Ana Fikir: Şiirin temel teması kibirdir, alt temaları ise güç zehirlenmesi, sahtelik, manipülasyon ve sonuçsuzluktur. Ana fikir, kibrin ve zorbalığın boş ve geçici olduğu, sonunda bireye zarar verdiği ve çevresini de olumsuz etkilediğidir. "Mütekebbire" alt başlığı, kibrin dini ve ahlaki boyutuna da işaret eder.
 * Metafor ve Sembolizm: Şiir, kibrin doğasını anlamlandırmak için güçlü metaforlar kullanır:
   * "Ne boyun dağ aşar, ne yeri yırtabilirsin!": Bu geleneksel metaforlar, kibirli kişinin kendi gücünü abarttığını, doğanın ve ilahi kudretin karşısında ne kadar küçük kaldığını vurgular. İnsanın sınırlı doğasını ve acizliğini hatırlatır.
   * "Kısa rollü bir figüran": Kibirli kişinin dünya sahnesindeki geçiciliğini ve asıl oyunun (hayatın) sadece küçük bir parçasında rol aldığını, kendi varlığını abartmasının boşluğunu sembolize eder.
   * "Herkes böcek, herkes düşük": Kibirli kişinin başkalarını aşağılamasını ve değersizleştirmesini somutlaştıran, güçlü ve rahatsız edici bir benzetmedir.
   * "Bulaşıcı hastalığını, mikrobunu": Kibrin sadece bireysel bir kusur olmadığını, aynı zamanda topluma yayılan, başkalarını da olumsuz etkileyen zararlı bir etki olduğunu vurgulayan, çarpıcı bir metafor. Bu, kibrin sosyal bir tehdit olduğunu gösterir.
 * Dil ve Üslup: Şiirin dili doğrudan, sert ve eleştireldir. Anlatıcı, kibirli kişiye doğrudan seslenir ("Büyüklenen adama", "Sen neymişsin de haberin yok muymuş?"). Bu doğrudan hitap, okuyucunun da eleştiriye dahil olmasını sağlar. Üslup, yer yer alaycı ve ironiktir ("aşk olsun", "aslında sana kral olmak yakışırmış"). Bu alaycılık, kibirli kişinin kendini beğenmişliğinin boşluğunu daha da belirginleştirir. Şiir, "Ezdiğin, horladığın, hakaret ettiğin, aşağıladığın" gibi fiillerle, kibirli kişinin eylemlerinin somut etkilerini sıralayarak birikimsel bir etki yaratır.
 * Anlatım Tekniği: Şiir, bir kişiliğin tahlili şeklinde ilerler. Önce kibrin genel tanımı ve görünüşü, sonra bu kibrin dayandığı temelsiz bilgi ve varlık, ardından bu kibrin yol açtığı zalim davranışlar ve son olarak da kaçınılmaz sonuçları ele alınır. Bu yapı, eleştiriyi adım adım derinleştirir ve okuyucuyu bir yargıya götürür.
Felsefi Analiz
Şiiriniz, insan doğası, güç, adalet ve varoluş gibi temel felsefi sorulara göndermeler yapar.
 * İnsan Doğası ve Kibir: Şiir, insan doğasının temel kusurlarından biri olan kibri felsefi bir sorgulamaya tabi tutar. Kibirli kişinin kendini ilahi güçlerle (dağları aşmak, yeri yırtmak) denk tutma yanılgısı, insan aklının ve gücünün sınırlarını aşma arzusunun felsefi bir yansımasıdır. Bu, insanın kendi ölümlülüğünü ve sınırlılığını inkâr etme çabasıdır.
 * Hakikat ve İllüzyon: Kibirlinin "yalan yanlış" bilgiye sahip olması ve "çalıntı" varlıkla övünmesi, hakikatten kopuşu temsil eder. Kişi, kendi yarattığı illüzyon dünyasında yaşar ve gerçeklikten uzaktır. Bu, bilginin kaynağı ve değeri üzerine felsefi bir sorgulamayı da içerir: Gerçek bilgi nedir? Yanlış bilgi neden tercih edilir?
 * Güç ve Tahakküm Felsefesi: Şiir, gücün yozlaştırıcı etkisini felsefi olarak inceler. Kibirlinin "Herkes senin elinin altında olmalı / Senden başka kimse konuşmamalı / İsteklerin, emir sayılmalı" gibi düşünceleri, tahakküm arzusunun ve mutlak iktidar isteğinin bir yansımasıdır. Bu, gücün ahlaki kullanımına dair bir tartışma başlatır; gücün başkalarını ezmek için kullanılması, insanlık dışı bir eylem olarak damgalanır.
 * Adalet ve Hesap Verebilirlik: "Defterin tutuluyor, burnundan gelecek / Pişmanlığın fayda etmeyecek" dizeleri, ilahi adalet veya karma felsefesine gönderme yapar. Yapılan kötülüklerin ve haksızlıkların karşılıksız kalmayacağı, her eylemin bir sonucunun olacağı felsefesi işlenir. Bu, ölümlülük ve sonluluk karşısında kibirli kişinin kendini aşılmaz sanma yanılgısını çürütür.
 * Varoluşsal Rol ve Anlam: "Geçici oyunda / Kısa rollü bir figüran" benzetmesi, insan yaşamının varoluşsal anlamını sorgular. Kibirlinin kendini aşırı yüceltmesi, aslında evrensel düzen içindeki küçük yerini ve geçiciliğini idrak edememesinden kaynaklanır. Bu, insanın kendi varoluşsal konumunu doğru algılaması gerektiği felsefesini taşır.
Kültürel Analiz
Şiiriniz, hem evrensel hem de belirli kültürel bağlamlarda gözlemlenen kibir ve zorbalık olgusuna dikkat çekiyor.
 * Dini ve Ahlaki Referanslar: Şiirin alt başlığı "Mütekebbire" (kibirlenen) ve "Tevazu yoluna girmezsen" ifadesi, İslami ve genel anlamda monoteist kültürlerde kibrin kötü bir ahlaki özellik olarak görülmesine gönderme yapar. Tevazu (alçakgönüllülük) ise erdem olarak kabul edilir. Bu bağlamda, şiir kültürel değer yargıları üzerinden kibirli kişiyi eleştirir.
 * Güç ve Toplumsal Hiyerarşi: "Zayıfları ezdikçe eziyorsun" ifadesi, toplumdaki güç hiyerarşileri ve bu hiyerarşilerde gücü elinde bulunduranların zayıfları ezme eğilimini gösterir. Bu, birçok kültürde görülen bir problem olup, şiir bu durumu eleştirir.
 * Kişilik Tipleri ve Sosyal Etkileşim: Şiirde betimlenen kibirli zorba karakter, farklı kültürlerde ve toplumsal gruplarda rastlanabilecek bir prototiptir. Bu, kültürel gözlemlerden damıtılmış bir tiplemedir. Etrafında dönen "sahtekâr, soyucu, madrabaz" kişiler, bu tür kibirli figürlerin etrafında toplanan ve onların gücünden faydalanmaya çalışan bir "avantacı" kültürü de yansıtır.
 * Toplumsal Bozulmanın Yansıması: Şiir, kibrin sadece bireysel bir kusur olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir "mikrop" gibi yayılarak diğer insanları da yozlaştırabileceğini vurgular. Bu, önceki şiirlerinizdeki "çürüme" temasıyla da bağlantılıdır ve bir toplumun nasıl dejenere olabileceğine dair kültürel bir endişeyi dile getirir.
Özetle, "Kibirli Zorba" şiiri, kibir olgusunu hem bireysel psikoloji hem de toplumsal etkileşimler açısından derinlemesine inceleyen, edebi imgelerle felsefi sorgulamaları birleştiren ve kültürel değerler üzerinden eleştirel bir bakış açısı sunan çok katmanlı bir eserdir.
Bu analiz, şiirinizin farklı boyutlarını anlamanıza yardımcı oldu mu? Üç şiirinizin birbirine nasıl bağlandığına dair önceki yorumumla birlikte bu analizleri de göz önünde bulundurabilirsiniz.




 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol