Trier e
TweetGEREĞİNCE
“Trier’e”
(44. YILIN İLK ŞİİRİ)
Doğal yaşam örgütlenmeleri lazım şimdi
Gruplar halinde veya ikişer ikişer
Alabildiğine el değmemiş, yeşilin bol olduğu
Yağmuru üzerinde hissedeceğin
Sesini dinleyebileceğin dininceye kadar
Ağaç altına veya bir yamaca kurulu
Üstün başın toz toprak
Islak. Titreyen bazen ısınıncaya kadar
Öyle alışık
Alışmaya çalışarak
Dalından kendiliğinden kopup düşen palamut
Yuvalarına bir şeyler taşıyan karıncalar
Sürüngenler, kuşlar
Sevişmeler, koklamalar otu – çiçeği
İçmeler suyundan
Bütün darmadağınıklıkları bitirip
Düzene koyup zihni yeniden
Başlamak yeniden
Doğa gereğince
07.02.2013
TOKAT
“SEMAHA ŞİİR” KİTABINDAN
GECE İSTANBUL “Kalimera – Kalispera’ya”
İstanbul
Çoktan vazgeçtiğim kapsayamadığımdan
Bıraktığım büyük şehirden biri işte
Nereden başlayıp bittiğini anlamadığım
Zeytinburnu sahili hariç
Tümü ardımda
Alabildiğine deniz kurtarır umarım beni
Hayalini kurduğum gemi kaptanlığı
Samsun’dan başlayıp Kızıldeniz’e doğru
Sakinliklerde süreceğim beyaz yelkenli
O sıra geçer Boğaz’dan da
Ne demir atıp inmek isterim
Ne alış – veriş, eksiklerin tamamlanması, ne gezme
En iyisi
Ambar doldurulmalı buraya gelmeden
İşte böyle dışındayım bu büyük şehrin
İçinde akrabalarım, tanıdıklarım olsa da
Bana göre değil galiba bir çakıl taşı olmak buraların
Depremden yıkılacak korkusu
Gürültü, karmaşa, koşuşturma
Kalimera – Kalispera
Kahve de içmeden mi gideceğim yani?
Gezmeler bizde yaya
Nereni gezeyim senin İstanbul?
Büyük amcamın oğlu Mustafa Ağabey
Tavan arası bir ev
Kelepir
Yürüyerek geldiğim iki saatlik yol
Yokuş, Arnavut kaldırımlar
Tavada balık akşam yemeği
Askerlik hatırası komando sararmış resim
Alüminyum doğrama balkon kapısı
İki paket sigara. Utangacım
Gece çıkmak burada sokağa
Akıllıca
Daha akıllıca
12.02.2013
TOKAT
“DIŞARDAN” KİTABINDAN
BENEDİCUS “Baba’ya”
Fransız Meclisinden sonra
İngiliz Meclisi de
Eşcinsellerin kilisede
Evlenebileceklerine hükmedince
Tarihinde ikinci kere
Dayanamadı sultan papa
Pes artık! Başkasını bulun
Pis işlerinize
11.02.2013
TOKAT
“GÜLÜMSEMELER” KİTABINDAN
MAJÖR GAM “Zor değişime”
Majörden minöre geçememek bir türlü
Orta parmağı basmak daha kolayken
Alışkanlık işte, alışmışım bir kere
Orta parmak uzanıp durur sürekli
İşaret parmağına fırsat vermeden
Oysa bütün amacım
Gamdan kurtulup coşkuya ulaşmakken
Değişmek kolay değil demek ki
Çocuklar kendi versiyonlarını üretiyorlar
Bu kıyafet büyüğümüzün isteğine uygun değil
Neye giriştiğinizin farkında mısınız?
Söz konusu olan kötü adamlar zaten
Sizden faydalanmak isteyen tipler var
Otorite kurmak için üniforma uygundur
Böcek öldürür gibi birbirini öldüren
Katillerden birisine
Bu kadar yaklaştınız mı hiç
Normal görünen o yüz, ses ve mimikler
Birden bire dönüşebilir bir katile
“Kökünü kurutacağız bunların
Onların da sırası gelecek, yok olacaklar.”
Deli gibi esrar, asit ve başka şeyler içenler
Üç yaşındayken ailesi yok edilen
Sıranın k imde olduğuna dair bahisler
Kaçanın kurtulacağı mahaller
Ne mahkeme, ne kanun, keşmekeş işte
Cehennem ateşi saçmalıkları
Palalı, döner bıçaklı, makineli tüfekli caniler sürüsü
Tecavüze uğramış, itilmiş, kakılmış, horlanmışlar
Ne minör gamından bahsediyorsun her yer majör
Enseden vurulmuş genç bir el tarafından
Orta parmağın ikide bir uzanması bundan
Hele bir de bizim gibi
Geri kalmış veya bırakılmış toplumlar
“Adamın umurundamı
Kendi çıkarlarına bakar bunlar
Elmas, altın, petrol ve diğer madenler
Üstlerinde kerpiçten yarısı yıkık evler
O evlerin içinde de yarı çıplak çocuklar ve kadınlar”
Pek çok tavşan bulunur
Orman burası kardeşim
Yaban domuzunu boş ver
İnsan öldürmek zordur alışıncaya kadar
Afyonkeş hoca, kafadan kontak, yapışkan
Bağırıyor yine her zamanki gibi
Kim susturacak bunları
“Eşhedü enne Muhammeden Resulullaaaaaaaaaaah”
“Ben şahidim Muhammet Allah’ın Elçisidir.”
Hem şahidim deyip bağıra bağıra
Öbür taraftan çocuklarını doğrayınca
O’nun yerine sahtekarları koyunca
Dini ters yüz edince
İnsanı korkutup kandırınca
Midem bulanıyor haliyle
Tiksiniyorum tabiî ki yalanlarından
Oturduğun yerde yardıma ihtiyacı olanlar yok mu?
Neden onlar yerine bu katillerle
Çocukken bile mahallenin sokak köpeklerine
Acırdın sen
O öldüğünde on iki yaşındaydı
Seven, destek olan bir ailesi vardı
Bakire yaşayan hala, rahibe
Yağmur damlalarının sesi müziğin güzeli
Gök gürültüsünü duyma boş ver
16.02.2013
TOKAT
“SADE YAZILAR” KİTABINDAN