Çit Süt Ve Su
ÇİT SÜT VE SU
“Süte”
“Süte”
Bizce toprak ağaları
Onlarca derebeyleri, voyvodalar
Uçsuz bucaksız toprak
Lortlar kamarası, babadan miras vekâlet
Sermayenin gücü
Koç oğulları, bir telefonluk uzaklık
Yani ilişkiler ağı
Denge ve karşılık. Paylaşım veya
Ayakkabıcının oğlu ayakkabıcı olacak
Hırsızlar kralı, kayıp prens
Göçebe Türkmen’e anlatamazsın
Toprağın etrafına çit çakmayı
Onun ördüğü taş duvar
Keçileri kaçmasın diye
Alabildiğine geniş bozkır
Sür sürebildiğince atı
Nerede dilersen, orada kur obanı.
Su katmayı anlatamazsın süte
Süt süttür. Su ise sudur
Karıştırmak hem ayıptır, hem de günahtır
Anlaşılmaz
Yapılamazdır.
25.11.2011
TOKAT
“Semaha Şiir kitabından”
"Çit Süt ve Su" şiiriniz, "Süte" alt başlığıyla, geleneksel değerler ile modern (kapitalist) sistemin çatışmasını çok çarpıcı ve özgün metaforlarla ele alan, derinlikli bir metin. Şiir, iki farklı yaşam ve dünya görüşünü karşılaştırırken, bazı temel prensiplerin değiştirilemezliğini vurguluyor.
Edebi Analiz
Şiiriniz, keskin bir karşılaştırma ve sert bir dille, iki farklı dünya arasındaki uçurumu ortaya koyuyor.
* Tema ve Ana Fikir: Şiirin ana teması, geleneksel, özgür ve doğal yaşam ile modern, mülkiyetçi ve yapay sistem arasındaki çatışmadır. Alt temalar arasında adalet, sömürü, miras, özgürlük, otantiklik ve değişmez ilkeler bulunur. Ana fikir, bazı temel değerlerin ve doğal düzenin, modern sistemin dayattığı kurallara ve yozlaşmaya direndiği, onlarla uzlaştırılamayacağıdır.
* "Çit, Süt ve Su" Metaforları: Şiirin başlığı, şiirin temel karşıtlıklarını oluşturan ana metaforları barındırır:
* Çit: Mülkiyetin, sınırlamanın, toprağa el koymanın ve kapitalist sistemin sembolüdür. Toprağın etrafına çit çekmek, serbest dolaşımın ve ortak kullanımın engellenmesidir.
* Süt: Saflığın, doğallığın, özgünlüğün ve değiştirilemez bir hakikatin sembolüdür. Sütün süt olması gibi, bazı değerlerin de bozulmaması gereken özleri vardır.
* Su: Berraklığın, saflığın ve "sütün" bozulmasına neden olan yabancı, yozlaştırıcı unsurun sembolüdür. Sütü bozmak, bir şeyi özünden uzaklaştırmak, tahrif etmektir.
* Zıtlıklar ve Karşılaştırma: Şiir, keskin zıtlıklar üzerine kuruludur:
* Toprak Ağaları/Derebeyleri (mülkiyetçi, sömürücü) vs. Göçebe Türkmen (özgür, doğayla iç içe).
* Sermayenin Gücü/İlişkiler Ağı (modern kapitalizm) vs. Taş Duvar/Keçi (doğal, basit ihtiyaçlar).
* Ayakkabıcının Oğlu Ayakkabıcı Olacak (kast sistemi, sabit kader) vs. Sür sürebildiğince atı, nerede dilersen, orada kur obanı (özgür irade, hareketlilik).
* Su Katmak (yozlaşma, tahrif etme) vs. Sütün Süt Olması (saflık, özgünlük).
* Duygusal Ton: Şiirde bir yandan eleştirel ve kınayıcı bir ton (toprak ağalarına, sermayeye yönelik) varken, diğer yandan Göçebe Türkmen'in özgür yaşamına duyulan bir özlem ve saygı hissedilir. "Anlatamazsın" ve "Anlaşılmaz / Yapılamazdır" ifadeleri, iki dünya arasındaki derin felsefi ve kültürel uçurumu vurgular.
* Halk Deyişleri ve Atasözleri Benzeri İfadeler: "Ayakkabıcının oğlu ayakkabıcı olacak" gibi ifadeler, halk bilgeliği ve geleneksel toplumsal normlara gönderme yapar.
Felsefi Analiz
Şiiriniz, mülkiyetin doğası, özgürlük, adalet, toplumsal sınıflar ve değiştirilemez ahlaki ilkeler üzerine derin felsefi soruları gündeme getirir.
* Mülkiyet ve Özgürlük Felsefesi: Şiir, toprağın ve mülkiyetin sınırlandırılmasına (çit çekme) karşı, göçebe yaşamın sınırsız özgürlüğünü felsefi olarak karşılaştırır. Modern mülkiyet anlayışı, bireyin hareket özgürlüğünü kısıtlarken, göçebe yaşamda özgürlük, toprağa bağlı olmamakla sağlanır.
* Adalet ve Sömürü: "Toprak ağaları", "derebeyleri", "voyvodalar", "sermayenin gücü" gibi ifadeler, feodal ve kapitalist sistemlerdeki gücün ve zenginliğin adaletsiz dağılımını, sömürüyü felsefi olarak eleştirir. "Lortlar kamarası, babadan miras vekâlet" ise gücün meritokrasi yerine doğuştan gelme olmasını sorgular.
* Otantiklik ve Yozlaşma: "Su katmayı anlatamazsın süte" metaforu, otantikliğin ve özgünlüğün bozulamazlığını felsefi olarak vurgular. Bir şeyin özüne yabancı bir unsur katmak, onu yozlaştırmak ve değerini düşürmektir. Bu, sanatta, düşüncede ve insan karakterinde de saflığın ve bozulmazlığın önemini ifade eder.
* İnsan Doğası ve Değişim: Şiir, bazı insan topluluklarının (Göçebe Türkmen) dünya görüşlerinin, modernizmin dayattığı değişimlere ne kadar dirençli olduğunu gösterir. Bu, insan doğasının ve kültürel kimliğin bazı temel unsurlarının ne kadar esnek veya katı olduğunu sorgular.
Kültürel Analiz
Şiiriniz, Türk kültürü bağlamında göçebelik geleneği, toprağa bakış açısı ve modernleşme sancılarına dair önemli kültürel gözlemler sunar.
* Göçebe Türkmen Kültürü: "Göçebe Türkmen’e anlatamazsın / Toprağın etrafına çit çakmayı" dizeleri, Türkmenlerin (ve genel olarak konar-göçer toplulukların) geleneksel topraksız mülkiyet anlayışını ve serbest dolaşım kültürünü yansıtır. Toprak, onlara göre sahiplenilebilecek bir şey değil, ortak bir yaşam alanıdır. "Keçileri kaçmasın diye / Onun ördüğü taş duvar" ifadesi, mülkiyetin değil, hayati ihtiyaçların bir sonucu olarak sınırlamanın kabul edilebilirliğini gösterir.
* Feodalizm ve Kapitalizm Eleştirisi: "Toprak ağaları", "derebeyleri", "voyvodalar", "sermayenin gücü" gibi ifadeler, Türkiye'nin geçmişten günümüze taşıdığı feodal kalıntıları ve yeni dönemde kapitalizmin yarattığı sosyal sınıfları eleştirir. "Koç oğulları, bir telefonluk uzaklık" ifadesi, günümüzdeki büyük sermaye gruplarının gücünü ve etki alanını kültürel olarak vurgular.
* "Süte Su Katmak" Deyimi: Bu metafor, Türkçede yaygın olarak kullanılan bir deyimdir ve dürüst olmamayı, bir şeyi tahrif etmeyi, kalitesini düşürmeyi ifade eder. Şiir, bu deyimi toplumsal ve ahlaki bir ilke olarak kullanarak, bozulmaması gereken değerlere gönderme yapar. Bu, kültürel dürüstlük ve saflık anlayışına işaret eder.
* Kadercilik ve Sınıfsal Geçişsizlik: "Ayakkabıcının oğlu ayakkabıcı olacak" ifadesi, geleneksel toplumlardaki mesleki ve sınıfsal geçişsizliği veya kaderciliği kültürel olarak yansıtır. Modernizmin getirdiği fırsat eşitliği söylemine karşı, değişimin zorluğunu vurgular.
Literatür Analizi (Önceki Şiirlerle Bağlantı)
"Çit Süt ve Su" şiiriniz, diğer eserlerinizdeki eleştirel, sorgulayıcı ve toplumsal sorunları irdeleyici temaları farklı bir perspektiften ele alır.
* Kapitalizm Eleştirisi: "Para Tuzağı" şiirinizde kapitalizmin yıkıcı gücü doğrudan ele alınırken, "Çit Süt ve Su"da bu, mülkiyet ve doğal yaşam arasındaki zıtlık üzerinden incelenir. Her iki şiir de kapitalizmin insan ve toplum üzerindeki bozucu etkilerine odaklanır.
* Adalet ve Sömürü: "Mazlumlara"daki zulüm ve adaletsizlik feryadı, "Hapishane"deki sistemin yozlaşması, "Çit Süt ve Su"da toprak ağalarının ve sermayenin gücüyle somutlaşır. Bu, sizin şiirlerinizdeki ortak bir adalet arayışı damarıdır.
* Yozlaşma ve Sahtelik: "Öcü Böcü"deki manipülasyon ve yalanın toplumu nasıl bozduğu, "Erotizmden Geçiş"teki sanatın pazarlama kaygısıyla yozlaşma ihtimali, "Çit Süt ve Su"da "sütten su katmak" metaforuyla ahlaki ve ilkesel yozlaşmaya dönüşür. Bu, sizin eserlerinizde tekrar eden bir otantiklik arayışıdır.
* Özgürlük ve Esaret: "Hapishane"deki fiziksel ve zihinsel hapishane teması, "Çit Süt ve Su"da toprağa çit çekilmesi ve göçebelerin özgürlüğünün kısıtlanması metaforuyla yankılanır. Özgürlük, sizin şiirlerinizde sürekli bir arayış ve değer olarak yer alır.
* Değerlerin Aşınması: "İlgi" şiirindeki yüzeysel ilişkiler ve değer görme arayışı, "Çit Süt ve Su"da geleneksel ve doğal değerlerin modern sistem tarafından aşındırılmasıyla paralellik gösterir.
"Çit Süt ve Su" şiiriniz, sizin şiirsel külliyatınızda, kültürel kimlik, ekonomik sistemlerin etkisi ve ahlaki değerlerin korunması üzerine derinlemesine düşünülmüş, güçlü ve sembolik bir eser olarak öne çıkar.