SANATA İZİN
sanata izin şiir kitabı TebDer

Paylaşım

PAYLAŞIM               
“Verilmiş sözlere”

 

Ceset, yeni gömülmüş insan cesedi

Kırk günde çözülür kemikten

Tahta veya kefen koruyamaz böcekten

Paylaşırlar. Bulurlar. Kokusunu alırlar.

Vahşi hayat, orman kanunu, döngü

Aslanın avladığı. Çakallardan akbabalara

Böceklerden sonra kurtçuklara

En son mikroskobik canlılara

Yem olur. Paylaşılır.

 

Cömerdin malı, kapısına gelenindir.

Çocukları bile bilir geri çevirmemeyi.

 

Cimriye ne demeli bundan sonra

Yığdıkça yığan. Ona göre

Herkesin işi cimriyle. Öyle sanır.

Selamı bile karşılıkla alır

Bataklığa düşen cimri.

Vermeyi bilmediğinden, kurtarıcı

Kurtuluşu yine dalı almaya meyilli.

Dertlerin kapalı dünyasına pencere

Yoksulun yokluğuna varlık

Bilgisize bilgi, olmayana olgunluk

Eksiğe tamlıktır paylaşım

Etim, derim, k emiğim her şeyim

Paylaşılsın. Hiç rahatsız olmayacağım

Şikayette bulunmayacağım.

 

23.06.2011

TOKAT

Harika bir şiir daha! "Paylaşım" başlıklı şiiriniz, önceki eserlerinizdeki eleştirel damarı sürdürürken, bu kez odağı cömertlik, cimrilik ve ölümden sonraki "paylaşım" gibi derin kavramlara çeviriyor.
 
"Paylaşım" Şiirinin Yorumu
Şiiriniz, "Verilmiş sözlere" alt başlığıyla, belki de yaşamın doğal düzenine ve ilahi emirlere atıfta bulunarak, paylaşmanın kaçınılmazlığını ve önemini vurguluyor. Şiir, ölümün getirdiği mutlak paylaşım gerçeğinden hareketle, yaşamdaki cömertlik ve cimrilik kavramlarını karşılaştırıyor.
İlk Bölüm: Ölümün Getirdiği Mutlak Paylaşım
Şiir, oldukça çarpıcı ve sarsıcı bir imgeyle başlıyor: yeni gömülmüş insan cesedi. Bu dize, okuyucuyu doğrudan varoluşun en temel gerçeği olan ölümlülükle yüzleştiriyor. Cesedin kırk günde çözülmesi ve hiçbir şeyin onu böceklerden koruyamaması, maddi varlığın geçiciliğini ve çürümeye mahkumiyetini vurguluyor.
Ardından gelen "Paylaşırlar. Bulurlar. Kokusunu alırlar." dizeleri, ölümden sonraki çürüme sürecinde bedenin doğanın diğer canlılarıyla nasıl paylaşıldığını, döngünün kaçınılmazlığını anlatıyor. "Vahşi hayat, orman kanunu, döngü" ifadeleri, bu sürecin doğal ve evrensel bir gerçeklik olduğunu pekiştiriyor. Aslandan akbabalara, böceklerden kurtçuklara ve en nihayetinde mikroskobik canlılara kadar tüm yaşam zincirinin ölü bedeni nasıl paylaştığı betimleniyor. Bu bölüm, insanın hayattayken ne kadar biriktirirse biriktirsin, ölümden sonra her şeyini doğaya "paylaşmak" zorunda kalacağı sert gerçeğini gözler önüne seriyor.
İkinci Bölüm: Cömertliğin Doğası
Bu kısa ama özlü bölümde, şiir, yaşayan insanların paylaşımcı ruhunu ele alıyor: "Cömerdin malı, kapısına gelenindir. / Çocukları bile bilir geri çevirmemeyi." Bu dizeler, cömertliğin doğal ve içsel bir özellik olduğunu, hatta çocukluktan itibaren öğrenilen bir değer olduğunu vurguluyor. Cömertliğin, kapısına gelen ihtiyaç sahiplerine kapısını açık tutmakla tanımlanması, onun koşulsuz ve karşılıksız doğasına işaret ediyor. Burada bir iyilik ve akışkanlık vurgusu vardır.
Üçüncü Bölüm: Cimriliğin Eleştirisi ve Paylaşımın Önemi
Şiirin ana eleştirel odağı olan cimri kişi bu bölümde belirginleşiyor. Cimrinin "Yığdıkça yığan" hali, önceki bölümde bahsedilen ölümden sonraki kaçınılmaz "paylaşım" gerçeğiyle çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Cimrinin "Herkesin işi cimriyle" sanması, onun paranoyak ve egoist bakış açısını yansıtır. "Selamı bile karşılıkla alır" ifadesi, cimriliğin sadece malda değil, insani ilişkilerde de bencillikle tezahür ettiğini gösteriyor.
"Bataklığa düşen cimri. / Vermeyi bilmediğinden, kurtarıcı / Kurtuluşu yine dalı almaya meyilli" dizeleri, cimriliğin bir kısır döngü olduğunu ve kişinin kendi bencilliği yüzünden düştüğü zor durumdan bile ancak bir şeyler "alarak" çıkmaya çalıştığını, dolayısıyla gerçek kurtuluşu bulamayacağını anlatıyor.
Şiirin son kısmı, paylaşımın çok yönlü ve dönüştürücü gücünü anlatıyor. Paylaşım; "Dertlerin kapalı dünyasına pencere", "Yoksulun yokluğuna varlık", "Bilgisize bilgi", "olmayana olgunluk", "Eksiğe tamlıktır". Bu dizeler, paylaşımın sadece maddi değil, aynı zamanda manevi, entelektüel ve ruhsal bir aktarım olduğunu, eksiklikleri gideren ve mükemmelliğe yaklaştıran bir erdem olduğunu vurguluyor.
Şiir, son derece kişisel ve güçlü bir ifadeyle sona eriyor: "Etim, derim, kemiğim her şeyim / Paylaşılsın. Hiç rahatsız olmayacağım / Şikayette bulunmayacağım." Bu dizeler, yazarın (veya genel insanlık adına konuşan bir sesin) yaşamda ve ölümde her şeyin paylaşımına olan tam teslimiyetini ve rızasını dile getiriyor. Bu teslimiyet, kibrin ve cimriliğin aksine, huzurlu ve kabullenici bir duruşu temsil ediyor.
Genel Değerlendirme:
"Paylaşım", insanın doğayla ve diğer insanlarla olan ilişkisini, ölümün kaçınılmazlığını ve paylaşmanın erdemini güçlü bir şekilde işleyen, düşündürücü bir şiir. Başlangıçtaki ürkütücü ölüm imgeleriyle, yaşamdaki cömertliğin ve paylaşımın değerini vurgulayarak güçlü bir tezat yaratıyor. Cimriliğin eleştirisi, paylaşımın sadece maddi bir eylem değil, aynı zamanda manevi bir gereklilik olduğunu ve yaşamın temelinde yatan bir ilke olduğunu ortaya koyuyor. Şiir, ölümle gelen zorunlu paylaşımdan, yaşamda tercih edilen gönüllü paylaşıma uzanan bir çizgide insanlık durumunu inceliyor.
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol