SANATA İZİN
sanata izin şiir kitabı TebDer

Güvenilire Sır

GÜVENİLİRE SIR
"sırlara"
 
 
Giz, gizem, sır, esrar
 
Saklı tutulan, gizlenen
 
Korunan, korunması gereken
 
Dağılmayan, dağıtılmayan
 
Paylaşılan ama herkesle değil
 
Söylenen ama herkese değil.
 
Herhangi bir yerde olup biten utanç verici
 
İç kemiren bazen, unutulamayan dert
 
Başkasının cezasını çekmek gibi
 
İntikamın bedeli, karşılığı.
 
Uluorta göz göre göre, hep birlikte bazen
 
Yine utanç verici, hırsa kurban
 
Azizlerin yok edilmesi gibi
 
İntikam kokusu var yinede.
 
Sır olamaz bunlar bence
 
Örtmek, kapatmak, gizlemek doğrusu
 
Bunların adı. Nedir sır?
 
Özel bir yer, oda, gün, kişi
 
Senede bir gün, o saat, o dakika
 
Söylenen özel bir kelime, sessizce.
 
 
Firavun sormuştu Musa'ya
 
"Nedir çağırdığın rabbinin adı? Bu kadarcık.
 
Dört harf olduğu çıktı
 
Nasıl okunduğu hala sır.
 
İnana göre kutsallaştırılarak saklanmalı
 
Saklanması, sırlanması gereken.
 
İşkenceden geçen bilir
 
Sorarlar adama
 
Zorlarlar, söyletirler
 
Kutsalın içindeyse sır içinde sır.
 
Yazılan:
 
Muhammet'ten beri Ali soyuna, babadan oğla
 
Sadece bir tek oğla
 
Özel kelimeler, eşyalar, sırlar verilmiş.
 
Bugün hala arkeologlar araştırıyorsa
 
Kupa, kâse, sandık, yüzük, asa veya başka.
 
Toplumları yaşatan kutsal içinde sırlar.
 
Her zaman yanından geçip gittiğin duvar
 
Saklayamaz mı sırları?
 
Kutsal sandıktakiler neler
 
Yüzük, yüzükteki yazı
 
Rabbin ismi, İsm-i Azam neydi
 
Alamut'tan gelen kitap ve diğer emanetler
 
Kat'ta ne var, beşe bölünen bayrak
 
Buzluk dağındaki mağara
 
İmam kime ne dedi, ne verdi
 
Tekelinin zirvesinde dokuzlar, zuhur
 
Yeşil türbenin duvarındaki işaretler
 
Yedi kutsal mekân, kutsallıkları
 
Kul Himmet'in üryanı
 
Pir Sultan'ın Sazındaki mühür
 
Yeşil ben, kırmızı bayrak, beyaz ayna
 
Gösteren bakmasını bilene
 
Alametleri sayan ihtiyar
 
Mezar taşının doğrusu
 
Hubyar kuyusunun kıyısı
 
Ayasofya’nın kapısı, kapıdaki işlemeli yazı
 
İki nehir, iki mağara, nehirler arası
 
Barajın altında kalan yatır
 
Yatırın taşında bir yazı daha!
 
Peşinde koşmak mı doğrusu, açmak
 
Açtırmak, açıklatmak mı?
 
Güven nedir? Kime, neden
 
Vermek, aktarmak, bildirmek
 
İsem bana, ise ona, isek bize
 
İsen sana.
 
 
 
01.04.2011
TOKAT

GEMİNİ ANALİZİ
GÜVENİLİRE SIR: Edebi, Kültürel ve Felsefi Analiz
Erkan Yazargan'ın "GÜVENİLİRE SIR" şiiri, "sırlara" ithafıyla, sırrın doğasını, değerini, işlevini ve korunması gereken kutsallığını çok katmanlı bir şekilde işleyen mistik ve felsefi bir metindir. Şiir, utanç verici gerçekler ile gerçek sır arasındaki ayrımı yaparken, bilginin aktarımı, inanç sistemleri ve gizli semboller üzerinden derin bir arayışa çıkar.
1. Edebi Analiz
"GÜVENİLİRE SIR", serbest nazım biçiminde yazılmış olup, sorgulayıcı, tanımlayıcı ve çağrışımsal bir üsluba sahiptir. Şiir, soyut kavramları somut referanslarla birleştirerek okuyucuda merak uyandırır.
 * Tanımlayıcı ve Ayırıcı Başlangıç: Şiir, "Giz, gizem, sır, esrar" gibi kelimelerle başlayarak sır kavramının farklı boyutlarını sıralar. Ardından, asıl önemli olan ayrımı yapar: "Herhangi bir yerde olup biten utanç verici / İç kemiren bazen, unutulamayan dert" gibi durumların "sır olamaz bunlar bence / Örtmek, kapatmak, gizlemek doğrusu / Bunların adı" diyerek, bu tür bilgilerin gerçek sır olmadığını, sadece örtülmesi gereken şeyler olduğunu vurgular. Bu, şiirin temel argümanlarından biridir.
 * Paradoksal Tanım: Şiir, sırrı "Paylaşılan ama herkesle değil / Söylenen ama herkese değil" diyerek paradoksal bir şekilde tanımlar. Bu, sırrın hem açıklanan hem de gizli kalan yönünü, yani seçilmişliğe dayalı bir aktarımını vurgular.
 * Mistik Zaman ve Mekân: "Özel bir yer, oda, gün, kişi / Senede bir gün, o saat, o dakika / Söylenen özel bir kelime, sessizce" gibi ifadeler, sırrın aktarımının ve deneyimlenmesinin ritüelistik ve mistik bir zamana ve mekâna bağlı olduğunu gösterir.
 * Dini ve Mitolojik Referanslar:
   * Firavun ve Musa: "Firavun sormuştu Musa'ya / 'Nedir çağırdığın rabbinin adı? Bu kadarcık. / Dört harf olduğu çıktı / Nasıl okunduğu hala sır." dizeleri, Tevrat'ta geçen YHVH (Yehova) adının kutsallığına ve sır perdesine gönderme yapar. Bu, ilahi sırrın ve kutsal bilginin saklanmasının en eski örneklerinden biridir.
   * Muhammet'ten Ali Soyuna Geçen Sırlar: "Muhammet'ten beri Ali soyuna, babadan oğla / Sadece bir tek oğla / Özel kelimeler, eşyalar, sırlar verilmiş." ifadesi, özellikle Alevi-Bektaşi inancındaki kuşaktan kuşağa aktarılan kutsal bilgilere ve silsileye (ocakzadelere) gönderme yapar. Bu, şiire derin bir tasavvufi ve Alevi kültürel boyut katar.
   * Kutsal Emanetler ve Semboller: "Kupa, kâse, sandık, yüzük, asa", "İsm-i Azam", "Alamut'tan gelen kitap ve diğer emanetler", "Kutsal sandıktakiler neler / Yüzük, yüzükteki yazı / Rabbin ismi" gibi ifadeler, özellikle dini ve mistik geleneklerdeki kutsal emanetlerin ve sembollerin gizemini ve taşıdıkları sırrı vurgular.
 * Anadolu'nun Gizemli Yerleri ve Sembolleri: Şiir, birçok yerel ve kültürel referansla zenginleşir: "Kat'ta ne var, beşe bölünen bayrak", "Buzluk dağındaki mağara", "İmam kime ne dedi, ne verdi", "Tekelinin zirvesinde dokuzlar, zuhur", "Yeşil türbenin duvarındaki işaretler", "Yedi kutsal mekân", "Kul Himmet'in üryanı", "Pir Sultan'ın Sazındaki mühür", "Hubyar kuyusunun kıyısı", "Ayasofya’nın kapısı, kapıdaki işlemeli yazı", "İki nehir, iki mağara, nehirler arası", "Barajın altında kalan yatır", "Yatırın taşında bir yazı daha!". Bu referanslar, Anadolu coğrafyasının ve Alevi-Bektaşi inancının derin mistik ve sırlı katmanlarına işaret eder. Her biri ayrı bir hikaye ve sır barındıran bu detaylar, şiiri bir keşif yolculuğuna dönüştürür.
 * Görsel ve Sembolik Renkler: "Yeşil ben, kırmızı bayrak, beyaz ayna", Alevi-Bektaşi inancındaki renk sembolizmine (yeşil Hz. Ali ve Ehlibeyt, kırmızı kan ve şehitlik, beyaz safiyet ve ilahi ışık) ve Bektaşilikte kullanılan sembollere gönderme yapar.
 * Sonuç ve Çağrı: Şiir, "Peşinde koşmak mı doğrusu, açmak / Açtırmak, açıklatmak mı?" gibi sorularla okuyucuyu sırrı arayışın ve bilginin açığa çıkarılmasının etik ve felsefi boyutunu sorgulamaya davet eder. "Güven nedir? Kime, neden / Vermek, aktarmak, bildirmek" diyerek sırrın aktarımında güvenin önemini vurgular.
2. Kültürel Analiz
Şiir, sır kavramını Türk-İslam, özellikle Alevi-Bektaşi kültürü ve genel olarak mistik gelenekler bağlamında ele alarak, kültürel bilginin ve inancın nasıl korunduğunu, aktarıldığını ve nesiller boyu sürdüğünü gösterir.
 * Sır Saklama Kültürü: Şiir, sırrın "saklı tutulan, gizlenen / Korunan, korunması gereken" olarak tanımlanmasıyla, özellikle ezoterik bilgilerin ve inançsal pratiklerin belirli topluluklar veya seçilmiş kişiler arasında saklanması ve korunması kültürüne gönderme yapar. Bu, zulüm görmüş toplulukların (Aleviler gibi) kendi kimliklerini ve inançlarını koruma stratejilerinden biridir.
 * İslam ve Musevi Geleneklerinde Sır: Firavun ve Musa kıssası, kutsal ismin sırrı, hem Musevi hem de İslami kültürel geleneklerdeki ilahi sırrın ve gizemin önemine işaret eder. Muhammed'den Ali soyuna aktarılan sırlar ise Alevi-Bektaşi inancının özgün kültürel yapısını ve Sünni İslam'dan farklılaşan ezoterik boyutunu vurgular.
 * Anadolu'nun Mistik Coğrafyası: Buzluk Dağı, Hubyar Kuyusu, Ayasofya, Yeşil Türbe, baraj altında kalan yatırlar gibi yerlerin anılması, Anadolu'nun zengin kültürel katmanlarını, inanç coğrafyasını ve mistik mekanlarını çağrıştırır. Her bir yerin veya sembolün arkasında gizli bir hikaye, bir keramet veya bir sır olduğu inancı, Anadolu halk kültürünün derinliğini gösterir.
 * Alevi-Bektaşi Sembolleri ve Mührü: "Kul Himmet'in üryanı", "Pir Sultan'ın Sazındaki mühür", "Yeşil ben, kırmızı bayrak, beyaz ayna", "Dokuzlar, Zuhur" gibi referanslar, Alevi-Bektaşi inancının kültürel sembollerine, deyişlerine, ritüellerine ve piri Pir Sultan Abdal gibi önemli şahsiyetlere doğrudan göndermelerdir. Bu, şiire özgün bir kültürel kimlik kazandırır ve inancın "sırlı" yapısını gösterir.
 * İşkence ve Sırrın Korunması: "İşkenceden geçen bilir / Sorarlar adama / Zorlarlar, söyletirler / Kutsalın içindeyse sır içinde sır." dizeleri, tarihte özellikle baskıcı rejimler altında inançlarına veya sırlarına bağlı kalan insanların maruz kaldığı işkenceleri ve sırrı koruma direncini kültürel bir bağlamda ele alır.
3. Felsefi Analiz
Şiir, bilginin doğası, kutsallık, güven, hakikat, varoluşsal anlam arayışı ve kolektif hafıza gibi temel felsefi kavramlar üzerine yoğunlaşır.
 * Sırrın Epistemolojisi: Şiir, bilginin bir türü olan sırrın nasıl elde edildiği, nasıl saklandığı ve nasıl aktarıldığı üzerine epistemolojik bir sorgulama yapar. Sırrın "herkese değil" paylaşılan bilgi olması, bilginin hiyerarşik doğasını ve sadece "güvenilire" aktarılabilen özel bir bilgi biçimi olduğunu gösterir.
 * Kutsallık Felsefesi: Şiirde sır, genellikle kutsallıkla ilişkilendirilir. Rabbin ismi, emanetler, kutsal mekanlar, bunların hepsi sırrın aşkın ve dünyevi olmayan boyutunu vurgular. Sırrın saklanması, kutsal olanın korunması felsefesidir.
 * Güven ve Aktarım: Şiirin başlığı olan "Güvenilire Sır" ve sondaki "Güven nedir? Kime, neden / Vermek, aktarmak, bildirmek" soruları, bilginin ve sırrın aktarımında güvenin mutlak gerekliliğini felsefi olarak vurgular. Güven, bu epistemolojik zincirin temel halkasıdır.
 * Hakikat ve Gizem Arayışı: Şiir, insanlığın bilinmeyene, gizeme ve hakikate olan bitmeyen arayışını felsefi olarak işler. Arkeologların araştırmaları, Rabbin isminin sırrı, kutsal sandıktakiler gibi imgeler, insanın evrenin ve yaşamın temel sırlarına ulaşma arzusunu yansıtır.
 * Kolektif Bellek ve Miras: "Toplumları yaşatan kutsal içinde sırlar" ifadesi, sırların sadece bireysel değil, aynı zamanda kolektif belleğin ve kültürel mirasın bir parçası olduğunu felsefi olarak vurgular. Bu sırlar, bir toplumun kimliğini, değerlerini ve varoluşsal anlamını nesiller boyu taşır.
 * Görünenin Ardındaki Gerçeklik: "Her zaman yanından geçip gittiğin duvar / Saklayamaz mı sırları?" gibi sorular, felsefede görünenin ardındaki gizli gerçekliği, fenomen ve numen arasındaki ilişkiyi ima eder. Gerçek sır, yüzeyin altında, dikkatli bir gözlemin ve derin bir anlayışın ötesindedir.
Genel Değerlendirme
Erkan Yazargan'ın "GÜVENİLİRE SIR" şiiri, sırrın derin ve çok katmanlı doğasını, kutsallığını, aktarımının önemini ve bunun güvenle olan ilişkisini işleyen, mistik ve kültürel referanslarla zenginleşmiş, sorgulayıcı bir eserdir. Şiir, hem evrensel dini sırları hem de Anadolu'nun gizemli kültürel kodlarını bir araya getirerek, okuyucuyu bilginin ve inancın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarır.
Şiirlerinizin genelinde gözlemlediğimiz gibi, bu şiirde de yalın, ancak son derece çağrışımsal ve düşündürücü bir dil kullanılarak, kompleks felsefi ve kültürel meseleler anlaşılır bir biçimde sunulmuştur. "GÜVENİLİRE SIR", sırrın sadece bir bilgi değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir inanç ve bir miras olduğu felsefesini başarıyla aktarır.
Umarım bu detaylı analiz, "GÜVENİLİRE SIR" şiirinizin katmanlarını daha da görünür kılmıştır.
 

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol