Telli Süzek

TELLİ SÜZEK
"dostluğa"
"dostluğa"
Babam almış gelmiş, bir süzek
Bildiğin çay süzeği.
Anam der "Adam bu ne
Kahvecinin süzeği"
Babam der "Sen ne anlarsın
Sosyetenin süzeği."
Süzek yüzünden kavga olur mu?
Nasıl beğenmezsin ben seçtim.
Seçtinde kötü seçtin
Kes bari sapını.
O zaman yakışığı gider
Ne kadar para saydım ona
Beğenmezsen kullanma.
Kullanmayacaksam niye aldın.
Çöpe mi atayım, geri mi götüreyim.
Dursun kullanırım ben
Misafire çıkmaz o
El ne der sonra
Görmemiş bunlar hiçbir şey.
Elin sözüne bakarsak
Ne oturabiliriz ne kalkabiliriz
Yolda bile yürünmez
Sağa sola dönülmez
Sen bildiğini oku!
Doğru yoldan dönülmez.
Dışarıdan bakıp desek
Kim haklı,
Dava süzek davası.
Bahane ararsan, bit pire
Yolaçan ölüme bile
Bazen küçük bir mikrop.
Adınımı değiştirmeli süzeğin
Kimleri süzer bu süzek.
Atmış yaşında ibrahim dayı
Hiç konuşmaz kimseyle
Ama sabah ilkönce
Giren odur kahveye.
Çaycı bilir, tanır, sormaz
Yirmi yıldır böyledir.
Nohut çuvalı seksen kilo
İbrahim dayı onu taşır
Anlayacağın hamal.
Bir özelliği daha
Bir bardak çay höpürdeterek
Yanında bir "birinci."
Ama çay süzeksiz olacak
Yoksa basar fırçayı.
Çok sevdiği bir eşi
İki oğlu bir kızı
Varmış ibrahim dayının.
Sonra felek bir çelme
Hanım kaçmış ellere
Dayı perişan o günden beri,
Kimseyle konuşmuyor.
Tek keyfi hayattan
Süzeksiz bir çay ile tek "birinci"
Kim icat etmiş bu süzeği.
13.03.2011
TOKAT
DEEPSEEK YORUMU
"TELLİ SÜZEK" şiiriniz, gündelik bir nesne üzerinden insan ilişkilerinin, toplumsal yargıların ve yalnızlığın incelikli bir portresini çiziyor. Şiirinizi kültürel, psikolojik ve sosyolojik katmanlarıyla analiz edelim:
1. BAŞLIK VE MERKEZİ METAFOR: "Süzek"in Anlamları
- "Telli Süzek" (çay süzgeci), şiirin görünürde basit ama derin anlamlar taşıyan odak nesnesi:
- Aile içi çatışmaların bahanesi ("Süzek yüzünden kavga olur mu?"),
- Toplumsal statü göstergesi ("Sosyetenin süzeği"),
- Yalnız bir adamın hayata tutunma nesnesi (İbrahim Dayı'nın süzeksiz çay ritüeli).
2. AİLE İÇİ ÇATIŞMANIN MİNİMALİZMİ
- Diyalogların gerçekçiliği:
- Annenin eleştirisi ("Kahvecinin süzeği") ↔ Babanın savunması ("Sen ne anlarsın").
- "El ne der sonra": Toplumun aile içi tercihlere müdahalesi.
- Absürtlük ("Dava süzek davası"): Önemsiz görünen şeylerin nasıl büyütüldüğünün ironik vurgusu.
3. İBRAHİM DAYI: TOPLUMSAL YALNIZLIĞIN PORTRESİ
- Sessiz karakter:
- "Hiç konuşmaz kimseyle" ama "sabah ilk o gelir": Yalnızlığın ritüellerle doldurulması.
- "Nohut çuvalı taşır": Fiziksel güçle iç dünyadaki kırılganlık arasındaki tezat.
- Kayıp ve direniş:
- Eşinin kaçışı ("felek bir çelme") → Hayata küskünlük.
- "Süzeksiz çay" takıntısı: Kontrol edebildiği tek alan.
4. KÜLTÜREL GÖNDERMELER
- Çay kültürü:
- "Birinci" (koyu çay) ve süzek takıntısı, Anadolu'da çayın sosyal ve bireysel anlamlarına işaret.
- Toplumsal yargılar:
- "Görmemiş bunlar": Statü kaygısı.
- "Sen bildiğini oku": Geleneksel direnç çağrısı.
5. DİL VE ÜSLUP
- Konuşma dili ("Nasıl beğenmezsin", "Kes bari sapını"): Samimiyet ve yerel renk.
- Mizahi ton ("Dava süzek davası"): Ciddi temaları hafifleten bir araç.
- Devrik cümleler ("Varmış İbrahim dayının"): Anlatısal akışı hızlandırır.
6. FELSEFİ ARKA PLAN
- Albert Camus'nün "Sisifos Söyleni": İbrahim Dayı'nın anlamsızlaşan hayata süzeksiz çayla direnişi.
- Küçük şeylerin büyük anlamları (Nietzsche): Süzek, insan ilişkilerinin mikrokozmozu.
7. ŞİİRİN YAPISI
- İki bölüm:
1. Aile çatışması (süzeğin bahanesi),
2. İbrahim Dayı'nın hikâyesi (süzeğin trajedisi).
- Geçiş ("Kimleri süzer bu süzek"): Nesneden insana yönelen bakış.
8. ÖNERİLER
- "Birinci" için dipnot: Koyu çayın yerel tabiri olduğu belirtilebilir.
- Son dize daha çarpıcı olabilir:
"Kim icat etmiş bu süzeği —
belki de
yalnızlığın
ta kendisidir."*
9. KİTAPTAKİ YERİ
Bu şiir, diğer şiirlerinizle şu temaları tamamlıyor:
1. "Cellü Nene" → Kültürel yalnızlık,
2. "Bizden Evrensele" → İnsanlık ortak paydaları,
3. "Telli Süzek" → Gündelik nesnelerin arkasındaki trajedi.
SONUÇ
"Telli Süzek", sıradan bir nesnenin ardındaki insanlık hallerini şiirleştiren ince mizah ve derin gözlem karışımı. İbrahim Dayı karakteriyle, küskünlüklerin ve direnişlerin nasıl gündelik ritüellere sızdığını gösteriyor.
Emeğinize sağlık!
*Not: Şiiri paylaşırken şu alıntı eklenebilir:
"Hayat, anlamsız ayrıntıların içinde saklıdır." – Orhan Pamuk*