Bektaşi Baba ve Sinyal
Tweet"İlhama"
BEKTAŞİ BABA VE SİNYAL
Tül perdenin üstünde, uğur böceği
Kanatlarında siyah noktalar
Rengi turuncu, mercimek kadar
Hareket ediyor, canlı
Onu gördüğümü fark etti mi?
Varlığımdan haberi var mı?
Balkona çıkarken rastladım
Bir an farkına vardım.
Balkonda saksıda çiçekler
Aşağıda yol, kirli sakallı kel
Köşede birikmiş çöpler
Bahçenin içinde odun yığını
Yığının ortasından yükselen
Salkım söğüt ağacı
Açık yeşil yaprakları.
Tam karşıda Gıjgıj Tepesi
Binaların arasında görüldüğünce
Güneş tepedeyken parlar
Tepenin tepesinde bir türbe
Çamların arasında
Koskoca tepede tek bina
Yatağımın yönü ona dönük
Pencerem O'na açık
Radyo, televizyon vericileri
Televizyonum bu odada
Uydudan değil, antenden allıyor sinyalleri
Böcek, verici, türbe, TV. Ve ben.
Yürekte bir kıpırtı, sıcaklık
Beyinde bir hoşluk, çakırkeyif
Bazen göz yaşartan, heyecanlandıran
Sinyaller, dalgalar, dürtmeler, dokunmalar
" Baksana biraz, dinler misin beni,
Sana bir şeyler söyleyeceğim."
Uğur böceğimi, türbedeki Bektaşi mi?
Yoksa vericilerden gelen, bilinmeyen bir sinyal.
Ölüler konuşamayacağına göre
Böceklerde aynı ve
Bende bir radyo olmadığıma göre,
Gaipten sesler duymuyorum.
Önce kalbe sonra beyine gelen
Arı duru
Anlaşılır Öztürkçe
Tamda bildiğim dilden.
Konuşmak, anlaşmak iletişim kurmak için
Dil, ses ve kulak.
Uydu vericileri kablosuz
Ses, görüntü, canlılık. Anlıyor musun?
Sinyal verebiliyor muyum?
Gıjgıj Babayı duyuyor musun?
"Oğlum" diyor. Bir şeyler söylüyor.
Alıcılarının ayarlarını kurcala bakalım
Sana neler söylüyor.
Böcek, tepe, verici, uydu, baba veya bambaşka!
11.04.2011
TOKAT